12. Ceza Dairesi 2017/9614 E. , 2018/3772 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 1.165,16 TL maddi, 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat", "06/05/2013" olan dava tarihi yerine "16/05/2012" ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Geliri ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin kazanç kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz edemeyen davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 1.320,70 TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda brüt asgari ücret üzerinden yasal kesintilerin hatalı yapılması suretiyle belirlenen 1.165,16 TL"nin hükme esas alınması suretiyle maddi tazminatın eksik tayini temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinin 5. fıkrasındaki; ""Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesinin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister."", 7. fıkrasındaki; ""Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemelere muhalefet edilerek, davalı vekiline dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ve taraflar adına açıklamalı çağrı kağıdı çıkarılarak, kararın duruşmalı olarak verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Dava dilekçesinde davacı lehine hükmedilecek maddi ve manevi tazminat miktarları için, faiz talep edilmemiş olunmasına karşın, davacı vekilinin 28/11/2013 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçesinde, davacının gözaltına alınma tarihinden itibaren faize hükmolunmasını talep ederek ıslah beyanında bulunduğunun anlaşılması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2 maddesi gereğince, davacı tarafın bu talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
3- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.