19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8449 Karar No: 2015/12520 Karar Tarihi: 12.10.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8449 Esas 2015/12520 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/8449 E. , 2015/12520 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin mesul müdür olduğu dava dışı şirketin davalıya olan 84.337,00 TL borcunun teminatı olarak müvekkilinden aynı tutarlı bir senet alındığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalıya asıl borçlu şirket adına senet verildiğinde müvekkilinin şahsi senedini geri alacağını, müvekkilinin asıl borçlu şirket adına senetleri hazırladığını ve takas için davalıya götürdüğünü, ancak davalının senetleri teslim almadığı gibi müvekkilinin şahsi senedini de iade etmediğini, müvekkilinin şirket adına olan senetleri teslime hazır olduğunu 21/01/2014 tarihli ihtarname ile de davalıya bildirdiğini, ancak aynı gün davalının şahsi senedi icra takibine konu ettiğini öğrendiğini, davalının bu senedi takibe konu etmesinin hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini belirterek müvekkilinin söz konusu icra takibi nedeniyle davalıya 84.337,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sahibi olduğu şirketin müvekkiline olan borçlarının uzun süre ödenmediğini, davacının borca karşılık dava konusu senedi verdiğini, ancak senet bedelini ödemediğini, makul bir süre beklendikten sonra müvekkilince ihtiyati haciz kararı alınıp icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davacının şirketteki hissesini devrettiğini ve kötüniyetli olarak şirket adına senetleri teslim etmeye hazır olduğuna ilişkin ihtarnameyi gönderdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalının makul bir süre dava dışı borçlu şirketin edimini yerine getirmesini beklediği ve akabinde ihtiyati haciz kararı alıp icra takibine geçtiği, davacı tarafça dosyaya şirket adına düzenlenmiş senet fotokopileri sunulmuş ise de senetlerin ihtiyati haciz talep edilmeden önce düzenlenip düzenlenmediğinin anlaşılamadığı, davacının ihtarnameyi de ihtiyati haciz kararından sonra gönderdiği, ayrıca ihtarname ekinde senetleri göndermediği, davacının ihtarnameyi gönderdiği tarihte borçlu şirketteki hisselerini devrettiği ve imza yetkisinin de aynı tarihte sona erdiği dikkate alındığında davacının iyi niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, davacının makul sürede şirket adına senet düzenleyip davalıya vermek istediği halde kabul edilmediği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.