12. Hukuk Dairesi 2016/30235 E. , 2017/7340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK"nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler isteyebilirler.
Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi ..., satışın yapıldığı takip dosyasında borçlu olarak gösterilmiş ise de, satış kararından önce alacaklının 06.04.2015 tarihinde bu şikayetçi yönünden takipten vazgeçtiği, bu durumda şikayetçinin satış dosyasına taraf olmadığı gibi ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde ilgili sıfatı da bulunmamaktadır. Öte yandan şikayet konusu ihaleye de pey sürmek suretiyle katılmamıştır. Bu nedenlerle ihalenin feshini istemesine yasal imkan yoktur.
Bu durumda şikayetçi ..."nın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından işin esasına girilmeden mahkemece istemin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek reddi isabetsiz ise de, borçlu ... yönünden verilen red kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan onanması gerekmiştir.
Borçlu ..."nın sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile birlikte kıymet takdiri raporu ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri raporuna itiraz edemediğini ileri sürerek ihalesinin feshini istemiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Bilinen adrese çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre, muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği"nin 16/2. maddesi gereğince ilgili şerh verilerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılır.
Dosyada borçlu ... adına çıkartılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde;
Somut olayda, borçluya gönderilen kıymet takdiri raporunun mernis adresine TK"nun 21/2. maddesine göre 02.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Adı geçen borçluya takip dosyasında bilinen adresine 7201 sayılı TK."nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmesi, bildirilen tüm adreslere çıkarılacak tebligatların bila tebliğ dönmeleri halinde ise aynı Kanun"un 10/2. maddesi yollamasıyla TK"nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerekirken bu sıralamaya uyulmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre işlem yapılması tebligat kanununa aykırı olup anılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüzdür.
Satış ilanı tebliğ işleminin incelenmesinde ise; borçluya gönderilen satış ilanının 27.05.2015 tarihinde bila tebliğ iade edilmesinden sonra mernis adresine TK"nun 21/2. maddesine göre 10.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK"nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK"nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK"nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
İİK"nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece, borçluya gönderilen kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu gözetilerek ... yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu ..."nın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.