20. Hukuk Dairesi 2015/5813 E. , 2016/2733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ... 26.03.2012 tarihli dilekçe ile; ... ilçesi ... beldesi ... mahallesi 443 ada 13 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı halde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı adına tespit edildiğini belirterek tahdit içinde kalan kesimin tespitinin ve tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile ... adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece, 443 ada 13 sayılı imar parselinde uygulama kadastrosunun yapılmadığı, mülkiyete ilişkin iddialarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yörede yapılan orman kadastrosunun 1987 yılında yapılıp kesinleştiği, genel arazi kadastrosunun ise 23.05.1992 tarihinde kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın yenileme parseli olmayıp imar parseli olduğu, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi uyarınca orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılarak ... hariç itiraz olunamayacağı, dava açılamayacağı, eldeki davanın on yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 02.04.1987 - 04.05.1987 tarih aralığında ilân edilerek kesinleşen tesis kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 25.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 02.02.1994 - 04.03.1994 tarih aralığında ilân edilerek kesinleşen ek genel arazi kadastrosu, 2012 yılında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... ..., çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış olup, orman kadastrosunun yanlış yapıldığını, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürmemiştir. Orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde düzenlenen 6 aylık ve 10 yıllık hak düşürücü süreler orman tahdit haritası dışında kalan taşınmazlar yönünden uygulanır. Somut uyuşmazlıkta orman kadastrosunun iptali için 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde görülen öngörülen hak düşürücü süreler çoktan geçmiş ise de ... ..., çekişmeli taşınmazın orman tahdit haritası içine alınması isteminde bulunmayıp, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölüm yönünden tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Bilindiği üzere orman kadastrosunun kesinleşmesiyle tahdit içinde kalan taşınmazlar kamu malı niteliğini kazanır ve her zaman açılacak dava ile tapu kaydı iptal ettirilebilir.
Diğer taraftan 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen "Bu hüküm iddianın ve taşınmazın niteliği ile devlet ya da diğer kamu tüzel kişilikleri olsa dahi tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" hükmü ve 5841 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. maddesindeki "Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" hükmü, Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 gün ve 2009/31 - 77 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 23/07/2011 tarihli 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.
Dolayısıyla eldeki davada, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Ormanların mülkiyeti ...ye kullanma, yararlanma ve yönetim hakkı ... ... ...ne aittir. 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerini değiştiren 3373 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra bu kanun hükümlerine göre çıkarılan ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu Ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin Orman Olarak Sınırlandırılan Tapulu Yerlerin ...ne Bildirilmesi başlıklı 29. maddesinde “Orman Kadastro Komisyonlarının, orman olarak sınırlandırılan tapulu yerleri, harita, liste ve tutanaklarını orman işletme müdürlüklerine göndereceği ve müdürlük tarafından kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan hukuken geçersiz hale gelmiş tapuların kısmen veya tamamen iptali için gerekli işlemlerin yapılacağı” belirtilmiştir.
O halde; ... ... ...nün, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve orman niteliği ile ... adına tescili istemiyle her zaman dava açabileceği kuşkusuz olup mahkemece işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.