8. Hukuk Dairesi 2018/6631 E. , 2020/7715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi Ve Kal
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin belediyeden trampa yoluyla satın aldığı 7801 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı şirkete ait regülatör panosunun bulunduğunu belirterek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, belediyenin kendilerine yer tahsis ettiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebine ilişkindir.
1. Davacı vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
Somut olayda, dava konusu 7801 parsel sayılı taşınmaz, dava dışı Belediyeye aitken, davacının taşınmaz alımı için Noterden vekalet verdiği ... tarafından, trampa yoluyla davacı adına belediyeden 01.04.2008 tarihinde satın alınmış, satıştan önce 19.03.2008 tarihinde, taşınmaz üzerinde bulunan regülatör ve vanaları kaldırtmayacağını, parsel üzerinde kalmasını davacı adına kabul ve taahhüt ettiğini, herhangi bir işgal ve tahliye davası açmayacağını belirten taahhütname imzalamıştır.
4721 sayılı TMK’nin 706. maddesine göre, taşınmaz devri ve sınırlayıcı işlemler resmi şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Somut olayda, taşınmaz üzerinde bulunan regülatörlere ilişkin taahhütname adi yazılı şekilde yapılmış olup, tapuya herhangi bir şerh verilmediğinden geçerli değil ise de, davalı bu taahhüde istinaden regülatörleri kaldırmadığından kötü niyetli olduğundan bahsedilemez.
Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.
Hal böyle olunca, ecrimisil talebine ilişkin dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin, elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı tapu ve mülkiyet hakkına dayanmaktadır. Mülkiyet hakkı mutlak olup, somut olayda davacı her ne kadar taşınmaz alımı için ...’e vekalet vermiş ise de, 11.01.2008 tarihli, ... 1. Noterliği’nin 06360 sayılı düzenleme şeklindeki vekaletnamede, taşınmazı sınırlayıcı yetki verildiğine dair özel bir düzenleme bulunmadığından, regülatörlere ilişkin verilen taahhüt geçersiz olup, elatmanın önlenmesi ve yıkıma ilişkin talebin kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1.) bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.