Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2988 Esas 2016/618 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2988
Karar No: 2016/618
Karar Tarihi: 20.01.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2988 Esas 2016/618 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/2988 E.  ,  2016/618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, terekeye mümessil tayini için yasal koşulların oluşmadığı, murisin 1968 olan ölüm tarihi dikkate alındığında davacıların kötüniyetli bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile ilgili ortaklığın giderilmesi davası açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde, miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakiminin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağı, gerekli giderlerin terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanacağı, murisin yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde de o yerin sulh hakiminin, murisin ölümünü murisin yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip, miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunu hükme bağlamıştır. Bu tedbirlerin terekede bulunan mal ve hakların yazımı mühürlenmesi, resmen yönetilmesi, vasiyetnamenin açılması gibi işlemler olduğu da maddede açıklanmıştır. (TMK m. 589/2)
    Açıklanan ilkeler ışığında terekede bulunan malların idaresi ve korunması hususunda mirasçıların birlikte hareket edememeleri durumunda terekeye temsilci tayini gerektiği halde, mahkemece talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.