MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından sunulan 30.09.2015 tarihli dilekçe ile özetle; "...Davacının davadaki yegane dayanağının bankaya dahi ibraz edilmeksizin zamanaşımına uğradığını, çekin vasfını yitirdiğini, dokuz yıl sonra bu kağıt parçası ile iş bu davanın açıldığını, imzanın sahte olduğunu, müvekkiline ait olmadığını çeşitli özel uzman mütalaaları ile ispat ettiklerini, ancak mahkemenin 8 yıldan beri bir grafolojik inceleme yapmadığını, yaptırmadığını, aleyhe verilen kararın ... tarafından müvekkili lehine bozulduğunu, Adli Tıp Kurumundan gelen 29.11.2013 tarihli kanaat raporunda 1998-2000 yıllarına ait ödenmiş çek ve senet örneklerinin temin edilerek mevcutlar ve adli dosya ile birlikte gönderilmesi" denildiği ve mahkemece bu şekilde ara karar kurulduğu halde sonra bu ara kararının davacının talebi ile istenmeyen belgelere teşmil edilmesinin açık usûl ihlali olduğu, Adli Tıp Genel Kurulunda grafolojik incelemelerin yapılamayacağına dair kesin ve tartışmasız durumun mahkeme heyetince dikkate alınmadığını, atanan bilirkişiyi reddetmelerine rağmen tekrar aynı bilirkişide ısrar olunmasının mahkemenin tarafsızlığını ciddi derecede sarstığı..." gerekçeleri ile mahkeme heyetini ve 18.09.2015 tarihli kısa ara kararı ile 29.09.2015 tarihli ara kararında imzası bulunan hâkimi reddettiklerini bildirmişlerdir.
Reddedilen hâkimler tarafından, talebin reddi gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.