2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5585 Karar No: 2016/6398
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/5585 Esas 2016/6398 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/5585 E. , 2016/6398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne 19.02.2015 tarihinde kesinleşen ve tarafların Türk Medeni Kanunu"nun 166/3. maddesine göre boşanmalarına karar verilen hükümde, davalı baba ile müşterek çocuk 14.07.2009 doğum tarihli ... arasında kurulan kişisel ilşkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile baba ile velayeti annede bulunan müşterek çocuk arasında, babanın kendisine zarar verdiği ve küçüğün amcasının cinsel saldırı suçundan yargılandığı gerekçesiyle yatılı kişisel ilişkinin çocuğun gelişimine olumsuz etkisi olacağı kabul edilerek, tarafların aynı şehirde yaşamaları ile ayrı şehirde yaşamaları halleri için ayrı ayrı yatılı olmayacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmiştir. Mahkemenin gerekçesine esas aldığı olaylar tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarından önce gerçekleştiği ve boşanma davası sırasında anne tarafından bilindiği gibi, davalı babanın ve küçüğün amcasının küçüğe yönelik olumsuz bir tutum ve davranışları da iddia edilmemiş ve ispatlanamamıştır. Kaldı ki davalı baba ..."da, cinsel saldırı suçundan yargılanan kardeşi ise ..."da yaşamaktadırlar. Mahkemece alınan 12.10.2015 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde de müşterek çocuk ile babanın davanın devamı sırasında 30 gün yatılı kişisel ilişki kurduğu ancak çocuğun baba ile uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 14.07.2009 doğum tarihli ... ile davalı baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır. Bu bakımdan mahkeme tarafından günümüzün ulaşım kolaylıkları göz önüne alınarak, aynı şehir-farklı şehir ayrımı kaldırılıp, her ayın belli bir hafta sonu ve dini bayramlarda çocuğun baba yanında yatıya kalacağı, ayrıca yaz tatili ve yarıyıl tatilinde ise çok uzun süreli olmayacak şekilde baba ile yatılı kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle yetersiz kişisel ilişki tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2016 (Çar.)