13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/30159 Karar No: 2019/829 Karar Tarihi: 30.01.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30159 Esas 2019/829 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/30159 E. , 2019/829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... yolu şirketi ile 01/01/2013 ve 31.12.2013 tarihleri arasını kapsayan belirli süreli iş sözleşmesi ile kabin amiri olarak görev yaptığını, aralarında mevcut sözleşmenin “Süre” başlıklı 5. maddesinde sözleşme bitiminden en az 15 gün önce yazılı bildirim yapılmaz ise sözleşmenin kendiliğinden uzayacağının düzenlendiğini, bu süre zarfında sözleşmenin bitirileceğine dair bir bildirim tarafına yapılmadığından bir yıl uzamış sayıldığını ancak kendisine yeni görev verilmediğini ieri sürerek bir yıllık ücreti için şimdilik 5347,00 TL ile sözleşmede kararlaştırılan 4000 Euro cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, 03.12.2013 de şifahen fesih bildiriminde bulunup tebliğ yapmak istediklerini, tutanak tuttuklarını ancak tutanağın davacı yanca imzalanmadığını, 04.12.2013 tarihinde çektikleri ihtarın ise 17.12.2013 de tebliğ edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, gerekli bildirimin yapıldığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı yanla aralarında imzalanan belirli süreli iş sözleşmesinin, kararlaştırılan sürede feshedilmemesi nedeni ile kendiliğinden uzadığını ileri sürerek hak ettiği ücret ile cezai şartın davalıdan tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, fesih bildiriminin süresinde davacının hakimiyet alanına girdiğini savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, davalı şirket tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin 04.12.2013 de ihtar çekilmiş ise de bu ihtar 17.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu süre sözleşmede belirtilen en az 15 gün önce ihtar edilme şartını taşımamaktadır. Gerekçede vurgulanan ve davacının imzasının yer almadığı 03/12/2013 tarihli tutanak ise, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir evrak olup geçerli fesih bildirimi olarak kabul edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece geçerli bir fesih bildirimi olmadığının kabulü ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.