
Esas No: 2018/5224
Karar No: 2019/2741
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/5224 Esas 2019/2741 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, .. mevkii, 2 pafta, 144 sayılı parsel üzerinde kurulu sitede davalının aynı sitede F/2 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalının ortak alanların şeklini değiştirerek kendi bağımsız bölümünün özel bahçesi haline getirdiğini, bu alanı çim ile kapladığını, site yolunu kaldırdığını, plaj olarak düzenlenen alanı kaldırdığını, bu alanları kendi özel bahçesi olarak kullandığını, 14/09/2010 tarihli kat malikleri toplantısında alınan 2 nolu karara aykırı olduğunu, 2 nolu karar ile plaj düzenlemesi yapılmasına karar verildiğini, davalı tarafından özel bahçe düzenlemesi yapılarak özel mülkiyet haline dönüştürülen alanın eski kullanıldığı şekliyle 14/09/2010 tarihli kat malikleri toplantısında alınan 2 nolu karara uygun eski hale getirilmesine, aksi halde davalı tarafından yapılan düzenlemelerin yıkılarak ya da kaldırılarak projesine uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hükmün temyizi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 20.04.2015 gün ve 2014/17737 E. - 2015/6257 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir. Görevli mahkemece yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının 14.09.2010 tarihli kat malikleri toplantısının 2 nolu kararı gereğince, aksi halde mimari projeye aykırılık yönünden müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteminde bulunduğu, tapuya tescilli yönetim planı gereğince sitenin 144 ve 152 sayılı parsellerden oluştuğu, birlikte yönetildiği, 14.09.2010 tarihli toplantıda ortak alanların kullanımına yönelik bir takım kararlar alındığı ve krokiye bağlandığı, ancak kroki üzerinde her hangi bir ölçümün, hesaplamaların bulunmadığı, bilirkişi raporunda incelemenin mimari projeye göre yapıldığı, kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararlar yönünden bir incelemenin yapılmadığı, mahkemece ise mimari projeye göre yapılan inceleme ve hesaplamaya karşılık, kat malikleri kurulu kararı yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
1) Mahkemece, 14.09.2014 tarihli toplantıda alınan 2 nolu karar ve ekindeki krokiye göre parsel sınırlarının tespitinin, müdahale edilen alanların tespitinin, karar ve krokinin uygulanmasının mümkün olup olmadığının mimari proje ile birlikte yerinde yapılacak incelemeyle alınacak bilirkişi raporu ile krokiye de bağlanmak suretiyle belirlenerek, kararın ve krokinin parsel sınırları kapsamında uygulanmasının ve müdahale edilen alanların tespitine imkan vermediğinin anlaşılması halinde mimari projeye uygun eski hale getirilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken, 6100 sayılı HMK 297. maddesine aykırı ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması,
2) Davalı tarafa, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen işlemlerin yerine getirilmesi için uygun süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.