Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/927
Karar No: 2019/163
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/927 Esas 2019/163 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/927 E.  ,  2019/163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kadıköy 3. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.06.2011 tarihli ve 2011/103 E., 2011/473 K. sayılı karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 25.04.2013 tarihli ve 2012/18994 E., 2013/8179 K. sayılı kararı ile:
    "…1) Davacılar, kendi şirketlerinin yaptırdığı inşaatın kaba kısmının taşeronu olan dava dışı Anıt İnşaat Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. "nin demir aksamını yaptırdığı Zihni Yılmaz - Özgün İnşaat San ve Tic Ltd Şti işçilerinden Uğur Çam"ın 20.04.2008 tarihinde bir kaza sonucu hayatını kaybettiğini, ... görevlileri tarafından taşeron Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat Tur.San. ve Tic. Ltd.Şt.‘nden inceleme için belge ibrazı istenmesine rağmen ibraz etmemesi sonucu Kurum tarafından Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat Tur.San. ve Tic. Ltd.Şt’ne idari para cezası tahakkuk ettirilidğini, kurum tarafından tahakkuk edilen idari para cezasının taraflarına tebliğ edilmemesi sonucu idareye bir itiraz veya düzeltme talebinde bulunma imkanlarının da bulunamadığını, tahakkuk edilen idari para cezasından sorumlu olmadıklarını, buna rağmen faiz ve gecikme cezası ödememek için ihtirazi kayıtla bu para cezasını ödediğini, bu sebeplerle davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen idari para cezasının iptaline, tahakkuk edilen asıl alacak ve gecikme zammı toplamı 9.092,12 TL "nin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, "kesinleşen ve ödenen idari para cezasının istirdadı davasının İş Mahkemesinde açılamayacağı, para cezasının niteliği gözetildiğinde İş Mahkemesinin işin esasına girerek inceleme yapamayacağı, bu durumun işverenin idari para cezası kararının geçersizliğine ilişkin karar getirmedikçe İş Mahkemesinde istirdat veya menfi tespit davasının görülemeyeceği" gerekçesi ile davanın reddine; alınması gereken 540,10 TL harçtan peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 521,70 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı şirkete ait, alt taşeron Özgüm İnş.Ltd. Şt. ortağı Zihni Yılmaz işyerinde Uğur Çam isimli işçinin iş kazası sonucu ölümü sebebi ile ... Rehberlik ve teftiş Başkanlığı tarafından yapılan soruşturma sebebi ile Özgüm İnşaat Ltd. Şt. ile Zihni Yıllmaz’dan kayıt ve belge ibrazı için tebligat çıkartıldığı; müfettiş raporuna istinaden kayıt ve belge ibraz edilmemesi nedeni ile 10.03.2010 tarihli yazı ile davacı şirket adına 7.992 TL idari para cezası uygulandığı, davacılar adına 13.01.2011 tarihli ödeme emri çıkartıldığı, 04.02.2011 tarihinde ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Söz konusu İdari para cezasının idari aşamada kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle Mahkemenin görevli olması nedeni ile, davanın esasına girerek karar vermesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi hatalıdır.
    2) Kabule göre de davanın reddi nedeni ile maktu olarak harç alınması gerekirken nisbi olarak harca karar verilmesi de doğru değildir.
    O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.…"
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava davacılar adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili; müvekkili şirketin 1168850 iş yeri sicil numarası ile İstanbul Beykoz Kavacıkta inşaat yaptırdığını, inşaatın kaba kısmını taşeron olarak Anıt İnşaat T. San. Tic. Ltd. Şti.’ne ihale ettiğini, Anıt İnşaat T. San. Tic. Ltd. Şti’nin ise demir aksamı işlerini Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ne yaptırdığını, inşaatın yapımı sırasında 20.04.2008 tarihinde Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin işçisi Uğur Çam’ın iş kazası sonucu vefat ettiğini, Kurumun inceleme yapmak için Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’den istediği belgelerin verilmemesi üzerine Zihni Yılmaz-Özgün İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. adına idari para cezası düzenlediğini ve müvekkiline de tebliğ edildiğini, öncelikle düzenlenen idari para cezasının ... adına mı Kayı İnşaat San. Tic. A. Ş. adına düzenlendiğinin anlaşılamadığını, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğundan iptalinin gerektiğini, esası yönünden ise cezaların şahsiliği ilkesi gereği müvekkilinin söz konusu idari para cezasından sorumlu olmadığını iddia ederek idari para cezasının iptaline, ihtirazi kayıtla ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; davanın yasal süresi içinde açılmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini, esası yönünden ise Uğur Çam’ın ölümü ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle düzenlenen raporda işverenlerin 26. maddeye göre sorumlu oldukları, kazazedenin ölümüne sebebiyet verdikleri ve Özgün İnşaat. San. Ltd. Şti’nin kayıt tetkiki için defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle 10.03.2010 tarih 3872243 sayıl Kurum yazısıyla 7.992.00TL tutarında idari para cezası düzenlendiğini, tebligatın 29.03.2010 tarihinde Ferhat Yılmaz’a tebliğ edildiğini, davalı işverenin ise idari para cezasına Kurum nezdinde itirazda bulunmayıp dava konusu ettiğini, idari para cezasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; 09.06.2011 tarihli oturumda davacı vekilinin idari para cezasını ihtirazi kayıtsız olarak ödediğini beyan etmesi nedeniyle kesinleşen ve ödenen idari para cezasının istirdadı davasının İş Mahkemesinde açılamayacağı, para cezasının niteliği gözetildiğinde İş Mahkemesinin işin esasına girerek inceleme yapamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 02.12.1992 tarih, 378 Esas ve 716 Karar; 18.03.1998 tarih, 149 Esas, 2224 Karar sayılı ilamlarında da "işverenin idari para cezası kararının geçersizliğine ilişkin karar getirmedikçe İş Mahkemesinde istirdat veya menfi tespit davasının görülemeyeceğinin” belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece; ilk kararda görevsizlik kararı verilmediği, işin esasına girilerek esastan reddedildiği, iş mahkemesinde dava açılamayacağı şeklinde kararda geçen ifadenin mahkemenin görevsiz olması anlamını taşımadığı, verilen kararda "mahkememizin görevsiz olduğu" şeklinde bir ibare geçmediği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yerel mahkemece verilen ilk kararın görevsizlik kararı mahiyetinde olup olmadığı ve ilk kararda dava konusu olan idari para cezasının iptali için esas yönünden inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Medeni yargılama hukukunda görev, belirli bir davaya hangi ilk derece mahkemesinin bakacağını düzenleyen kuralları ifade etmektedir (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.I, 5.b., İstanbul 2001, s.161; Akkan, M.: Pekcanıtez Medeni Usul Hukuku, C.I, 15.b., İstanbul 2017, s.233). Görev kuralları kamu düzenine dahil olup, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-c maddesi görevi dava şartları arasında saymıştır. Bu itibarla görev, kuralları tarafların ileri sürmesine gerek olmaksızın hâkim tarafından ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
    Genel anlamda bir mahkemenin görevi belirli bir davaya, dava konusunun niteliği veya değerine göre o yerdeki aynı yargı koluna ait ilk derece (hüküm) mahkemelerinden, hangisi tarafından bakılabileceğini belirtir. Bir yerdeki ilk derece (hüküm) mahkemeleri; genel mahkemeler ve özel mahkemeler olmak üzere ikiye ayrılır. Genel mahkemeler ise asliye ve sulh hukuk mahkemesi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hangi davalara özel mahkemelerde, hangi davalara genel mahkemelerde bakılacağı ve genel mahkemelerde bakılacak davalardan hangilerine asliye hukuk mahkemesinde, hangilerine sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hususuna görev, bunu düzenleyen kurallara da görev kuralları denir.
    Mahkemenin görevsiz olduğunun anlaşılması hâlinde nasıl bir usul izleneceği Kanunda düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 20"nci maddesine göre görevsizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
    Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun’un 102’nci (506 sayılı Kanun’un 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmaması hâlinde, idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Ne var ki; mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.
    506 sayılı Kanunu’nun 80. maddesi ve 5510 sayılı Kanun"un 85. maddesine göre, 6183 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğan davalara iş mahkemeleri .... 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesi ve 7 günlük süre içinde iş mahkemesine itiraz edilmesi hâlinde iş mahkemesi itirazı incelemekle yükümlüdür.
    Bu açıklamaların ışığında, somut olay bakımından yerel mahkemece verilen bir görevsizlik kararının bulunmadığı, işin esası yönünden inceleme yapılarak red kararı verildiği anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca mahkemenin görevsizlik kararı vermediğine dair direnme kararı yerindedir.
    Ne var ki, bozma nedenine göre işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun olup; davacılar vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi