19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/18041 Karar No: 2015/12366 Karar Tarihi: 08.10.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/18041 Esas 2015/12366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki itirazın iptali dava sürecinde Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen hükümde, davacı ve davalı vekillerinin temyiz başvurusu üzerine incelenerek karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, bozma kararının uygulanarak hüküm verildiği ve delillerin doğru bir şekilde takdir edildiği görülmüştür. Davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddedilmesine karar verilmiştir. Mahkeme, vekalet ücreti belirlenirken AAÜT’nin 12. maddesi hükmünün dikkate alınmamasının isabetsiz olduğunu belirtmiş ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kararda, davalının kendisini vekille temsil ettirdiği için yasal tarifeye göre belirtilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedilmiştir. Hüküm fıkrasında yer alan kanun maddeleri, HUMK'nun 438/7. maddesi ve AAÜT'nin 12. maddesidir.
19. Hukuk Dairesi 2014/18041 E. , 2015/12366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek.Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin belirlenmesinde, reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12. maddesi hükmünün gözetilmemesi isabetsiz ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinde yer alan "Davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan yasal tarife uyarınca 11.919,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin karardan çıkarılarak yerine "Yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 15.920,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.