21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7078 Karar No: 2015/13142 Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/7078 Esas 2015/13142 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 01/04/2007 ile 31/07/2008 tarihleri arasında işverenler bağlı olarak çalıştığını ve hizmet tespiti istemiştir. Mahkeme ilamında davalı kurumun yetkisizliğine karar verdi. Temyiz isteği üzerine yapılan incelemeler sonunda, İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesindeki kesin yetki kuralı ve İşçi Sigortaları Kurumu ile ilgili davalarda da yine İş Mahkemelerinin yetkili olduğu hükmü hatırlatıldı. Ancak, kesin yetki kuralının bulunmadığı davalar için Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun hükümlerinin uygulanması gerektiğine dikkat çekildi. Bu çerçevede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 14/1. maddesi uyarınca davanın açıldığı mahkemenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili kabul edilerek, mahkeme kararının yetkisizlik gerekçesiyle bozulması istendi. Detaylı kanun maddeleri ise şöyle ; İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesi, 1/B bendi; Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 447/2, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 14/1, 19/2, 116/1-a, 117/1 ve 127/1.
21. Hukuk Dairesi 2015/7078 E. , 2015/13142 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/04/2007 ile 31/07/2008 tarihleri arasında asıl işverene nitelikli davalı ... ve alt işvereni ... Ünvanlı firmalara bağlı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizliğine karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalılardan .... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Kurumun uyuşmazlığa konu kurum işleminin ...Sosyal Güvenlik Merkezi"nin işleminden kaynaklandığı ve davalı işyeri adresinin.. olduğu gerekçesiyle...Nöbetçi İş Mahkemesi yetkili gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanun"un 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanun"dan kaynaklanan davalar İş Mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanun"da açık bir düzenleme bulunmuştur 5521 sayılı Yasa"nın 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 447/2.maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması ve bu doğrultuda uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 14. maddesinde yer alan hükümler doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir. HMK"nın 14/1. maddesi uyarınca "Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK"nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise; "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir." şeklinde düzenleme getirmektedir. Somut olayda, kesin yetki kuralının bulunmadığı davayla ilgili olarak; davalı Kurum"a 18/08/2014 tarihinde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı Kurum vekilince 02/09/2014 tarihinde cevap dilekçesi verilerek süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmakla, mahkemece yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2012/10-1153 E. 2013/245 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir. O halde, davacı ve davalılardan... vekillerinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.