Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2486
Karar No: 2017/13810
Karar Tarihi: 19.12.2017

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2486 Esas 2017/13810 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2017/2486 E.  ,  2017/13810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız yararlanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Mahkemece gösterilen gerekçe itibariyle verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozma sonrası yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 19/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Sanık hakkında, kaçak su kullandığı iddiasıyla 01.04.2014 tarihinde kaçak su tespit tutanağı düzenlenmiş, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcılığınca kaçak su kullanması nedeniyle oluşan kurum zararını gidermesi için sanığa herhangi bir ihtarat yapılmadan 5237 sayılı TCK"nın 163/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, sanık kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tümünü gidermiş, mahkemece sanığın mahkumiyetine karar verilmiş, mahkemenin kararı süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edilmiştir.
    5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine ve karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu"nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi yerine, yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. Şöyle ki;6352 sayılı Kanunun 84. maddesiyle TCK"nın 168. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve karşılıksız yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılarak maddeye; "Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz” şeklindeki beşinci fıkra ilave edilmiştir.
    Soruşturma tamamlanmadan önce zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, kamu davası açılmaz. Cumhuriyet savcısının kamu davası açmada takdir yetkisi içinde bulunan etkin pişmanlık hallerinde kanunda “cezaya hükmolunmaz” kavramının kullanılmış olduğu, 6352 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada ise kanunun lafzından da hareketle bilinçli bir şekilde “kamu davası açılmaz” ibaresinin kullanılmış olduğu dikkate alındığında, yapılan değişiklik ile karşılıksız yararlanma suçunda zararın tazmin edilmesi halinde Cumhuriyet savcısına kamu davasını açmada takdir yetkisi tanınmadığı ve Cumhuriyet savcısının bu durumda kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
    Soruşturma evresinde zararın tamamen giderilmesinin, failin ceza almaması sonucunu doğurması nedeniyle, Cumhuriyet savcısının, bilirkişi aracılığı ile gerçek zarar miktarını tespit ederek, belirlenen zarar miktarını gidermesi halinde hakkında kamu davası açılmayacağı hususunda faile ihtar yaparak, ödemesi için bir süre verilmesinin, kanunun konuluş amacına daha uygun olacağını düşünmekteyim.
    Dairemiz, 22/09/2016 gün ve 2016/6774-2016/12872 sayılı kararı ile benzer birçok kararında; 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra işlenen karşılıksız yararlanma suçları yönünden, TCK"nın 168. maddesinin aynı Kanun ile eklenen 5. fıkrasında, zararın soruşturma tamamlanmadan giderilmesi halinde kamu davası açılmayacağının öngörülmesi ve sanığın da tüketim bedelini iddianamenin kabul tarihinden önce ödediğinin anlaşılması halinde CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden, düşme kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
    Yargıtay 17. Ceza Dairesi, 20/02/2017 gün, 2015/29130-2017/1911, 19/01/2017 gün ve 2015/19769-2017/710 sayılı kararlarında TCK’nın 168. maddesinin 5. fıkrasında düzenlenen imkandan yararlanabilmesi için, bilirkişi marifetiyle vergili ve cezasız zarar miktarının tespit edilerek, ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağının faile bildirilmesi ve ödemesi için makul bir süre tanınması gerektiğine hükmetmiştir. Daire, bu şekilde bildirim yapılmadan açılan davada fail zararı kovuşturma aşamasında gidermiş ise, soruşturma evresinde zarar giderilmiş gibi kabul edilerek, davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.
    Yargıtay 13. Ceza Dairesi, 08/03/2017 gün ve 2016/2694-2017/2325 sayılı kararında, ihtar yapılmadan dava açılmasının iddianamenin iadesi nedeni olduğunu vurgulayarak, gerekli bildirimin yapılması için mahkumiyet hükmünü bozmuştur.
    Somut olayda; soruşturma evresinde zararın tamamen giderilmesinin, failin ceza almaması sonucunu doğurması nedeniyle, Cumhuriyet savcısının, bilirkişi aracılığı ile gerçek zarar miktarını tespit ederek, belirlenen zarar miktarını gidermesi halinde hakkında kamu davası açılmayacağı hususunda faile ihtar yapmaması nedeniyle, kovuşturma aşamasında kurumun uğradığı tüm zararı gideren sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle düşürülmesine ve karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu"nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi yerine, yerel mahkeme kararının onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi