Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3262
Karar No: 2017/6805
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/3262 Esas 2017/6805 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2017/3262 E.  ,  2017/6805 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, 10/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkındaki iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2017 tarihli ve 2017/209 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/492 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/07/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli hakkında, 14/11/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda 09/06/2016 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine; bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının şüpheliye tebliğ edildiği,
    2- Denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen ilk başvuru davetiyesinin şüpheliye 23/06/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen çağrıya uymadığı, bunun üzerine ikinci kez davetname gönderilerek şüpheliye 21/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği,
    3- Şüphelinin bu ikinci çağrıya uyarak 25/07/2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmekte ısrar etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, ancak takip eden süreçte şüphelinin 17/01/2017 tarihli görüşmesine gelmemesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle 13/03/2017 tarihli iddianame düzenlendiği,
    4- İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/03/2017 tarihli ve 2017/137 sayılı kararı ile, “17/01/2017 tarihli görüşmesine katılmadığına dair tutanağın dosya arasında olmadığı, yine şüphelinin bu görüşmeye katılmamasına müteakip uyarı müzekkeresi tebliğ edilmemesi nedeniyle olayda ihlal ve ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verildiği,
    5- Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, merci İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/04/2017 tarihli ve 2017/537 değişik iş sayılı kararı ile iddianamenin iadesi kararı yerinde görülerek itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
    6- Bunun üzerine Cumhuriyet savcısı tarafından, şüphelinin 17/01/2017 tarihli görüşmesine katılmadığına dair tutanağın dosya arasına eklenmesi suretiyle iade kararındaki eksikliğin giderildiğinden bahisle 13/04/2017 tarihli 2. iddianamenin düzenlendiği,
    7- İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2017 tarihli ve 2017/209 sayılı kararı ile, “şüphelinin 17/01/2017 tarihli görüşmesine katılmamasına müteakip uyarı müzekkeresi tebliğ edilmemesi nedeniyle olayda ihlal ve ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesi ile iddianamenin iadesine 2. kez karar verildiği,
    8- Cumhuriyet savcısının bu karara da itiraz etmesi üzerine, merci İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/492 değişik iş sayılı kararı ile iddianamenin iadesi kararı yerinde görülerek itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında 14/11/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesi gereğince yürütülen soruşturma sonucunda, anılan Kanun"un 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, erteleme süresi zarfında belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verileceğine dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 09/06/2016 tarihli ve 2016/180953 soruşturma, 2016/1228 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, kararın gereğinin takdir ve ifası için Seydişehir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderilmesini takiben, Seydişehir Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce sanığın mernis adresine 13/06/2016 tarihli ve 2016/223 DS sayılı çağrı kağıdının gönderilerek sanığa, 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, bunun gereklerini yerine getirmek için tebliğden itibaren 10 gün içerisinde Seydişehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması gerektiği ve başvuracağı yerin adresinin bildirildiği, ayrıca haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmaksızın belirtilen süre içerisinde başvurmadığı takdirde hakkındaki dosya kaydının kapatılacağı, dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği ve hakkında kamu davası açılabileceğinin ihtar edildiği, bu ihtarlı çağrının ise sanığın annesine 26/06/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, sanığın uyarılara rağmen 17/01/2017 tarihinde Sigara Alkol Madde Bağımlılığı Müdahale programına ve vaka sorumlusu görüşmesine katılmamak suretiyle yükümlülüklerine uymama konusunda ısrar etmesi üzerine, kaydının kapatılarak dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek hakkında 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile birlikte denetimli serbestlik tedbiri kararı verilen ve buna aykırı hareketin sonuçları kendisine birden çok kez açıklanıp ihtar edilen şüphelinin, yükümlülüklerine uymamada ısrar etmiş olduğu gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın bu nedenle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/492 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüpheliye denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için ilk başvuru davetiyesi gönderildiği, çağrı yazısının şüphelinin bildirdiği adrese 23/06/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen çağrıya uymadığı, bunun üzerine ikinci kez davetiye gönderildiği, buna ilişkin davetnamenin şüpheliye 21/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği,
    Şüphelinin bu ikinci çağrıya icabet ederek 25/07/2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği ve burada Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin “Denetim planı” başlıklı 35. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Haklarında; a) Tedavi ve denetimli serbestlik, ... kararı verilenler için denetim planı hazırlanmaz. Bu yükümlülere yükümlülükleri ile uyması gereken kuralları ve dikkat etmesi gereken hususları içeren bilgilendirme formu tebliğ edilir. Bu form denetim planı yerine geçer.” şeklindeki düzenleme gereğince Yönetmeliğin 42. maddesinde düzenlenen “Yükümlülerin uyması gereken kurallar”ın yazılı olarak imzası karşılığında tebliğ edildiği ve müracaat etmesi gereken tarihlerin de kendisine bildirildiği, ayrıca kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının da ihtar edildiği,
    Ancak yapılan bu uyarıya rağmen şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin infazı esnasında 17/01/2017 tarihli görüşmesine gelmemek suretiyle yükümlülüklerini ihlal ettiği, bunun üzerine tekrar herhangi bir uyarı yapılmadan hakkında kamu davası açıldığı,
    Anlaşılmıştır.
    Her ne kadar İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/04/2017 tarihli iddianamede, “şüphelinin 23/06/2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce gönderilen ilk başvuru davetiyesini tebliğ etmesine rağmen müdürlüğe başvurmamasının birinci ihlal, 17/01/2017 tarihli görüşmeye katılmamasının ikinci ihlal olduğu, bu şekilde TCK’nın 191/4-a maddesi gereğince yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği” gerekçesi ile iddianame düzenlenmiş ise de,
    05/03/2013 tarihli Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Yükümlülerin uyarılması” başlıklı 44. maddesinin 3. fıkrasında “Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenleme bulunduğu, buna göre şüpheli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çağrıya uyup denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladıktan sonra 1 yıl içinde uyarıya rağmen yükümlülüklerini iki defa ihlal etmesi halinde “ısrar şartı”nın gerçekleşmiş olacağı, somut olayda ise şüpheli denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladıktan sonra yalnızca 17/01/2017 tarihli görüşmeye katılmayarak yükümlülüklerini 1 kez ihlal ettiği ve bunun üzerine her hangi bir uyarı yapılmadan denetimli serbestlik tedbiri uygulamasına son verilip iddianame düzenlendiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamadan önce 23/06/2016 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce gönderilen ilk başvuru davetiyesini tebliğ etmesine rağmen müdürlüğe başvurmaması şeklinde gerçekleşen yükümlülük ihlali denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamadan önce gerçekleşmiş olduğu için, denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladıktan sonra yükümlülüklerine uymamakta ısrar edip etmediğinin belirlenmesinde dikkate alınamayacağı, bu hali ile şüpheli denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladıktan sonra yalnızca 17/01/2017 tarihli görüşmeye katılmayarak yükümlülüklerini 1 kez ihlal ettiği ve bunun üzerine her hangi bir uyarı yapılmadan denetimli serbestlik tedbiri uygulamasına son verilip iddianame düzenlendiğinden kullanmak için
    uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleşmediği anlaşılmış olup, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesi yasaya uygun olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlerle, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 11. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/492 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi