11. Hukuk Dairesi 2015/8469 E. , 2016/3136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/02/2015 tarih ve 2014/421-2015/23 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin genel müdür yardımcısı olarak görev yapan davalı ile 1996 yılında tanıştıklarını, piyasa şartlarına göre daha avantajlı olacak şekilde birikimlerini değerlendireceğini beyanla davacılardan nakit almak suretiyle kendilerine hazine bonosu verdiğini, vade sonları geldiğinde davalı ile davalı şirkete ait binada tekrar görüşüldüğünü, ilişkilerinin bu şekilde 1997 yılı Aralık ayına kadar devam ettiğini, sonradan yine hazine bonolarının vadesi geldiğinde müvekkillerinin davalı şirkete gittiğini, hazine bonosunun bedelini almak istediğini, davalının şirkette olmadığını, ilgili memurun bu bononun sahte olduğunu, diğer davalının Banka ile ilişkisinin Mayıs 1996 yılında kesildiğini, ödeme yapılamayacağını söylediğini, davalı şirketin istihdam eden sıfatı ile diğer davalının ise haksız eylemden dolayı sorumlu olduğunu, zira iş akdi feshedilen diğer davalının şirketteki odasına gelip gittiğini, ticari alış verişin şirket merkezinde ve diğer davalının odasında gerçekleştiğini, müvekkilinin davalı şirkette diğer davalının halen görev yaptığı zannı ile bu işlemleri yaptığını ileri sürerek, toplam 8.880,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalılardan ...’in müvekkili şirkette gerek fiilen gerekse hukuken çalışmadığını, bu davalının müvekkili ile bir illiyet bağı bulunmadığını, davacının sahte olduğunu belirttiği hazine bonoları ile ilgili belgenin sahte olması, imzaların müvekkili yetkililerine ait olmaması, davacı alacağının müvekkili şirket kayıtlarında bulunmaması nedeni ile müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda; davalılardan ...’in iş sözleşmesinin 16.08.1996 tarihinde feshedilip Ticaret Sicil Gazetesi"nde yayınlandığı, sahte hazine bonoları düzenleyerek davacıdan dava konusu miktarı aldığı, söz konusu olayda davacıların % 30 kusurlu oldukları, dolayısıyla diğer davalı şirketin % 70 kusurlu olduğu gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 2.640,00 TL"nin (davalı ... Değerler A.Ş."nin bu miktarın 1.848,00 TL"sinden sorumlu olması kaydı ile) 25/12/1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."ya verilmesine; 990,00 TL"nin (Davalı ... Değerler A.Ş."nin bu miktarın 693,00 TL"sinden sorumlu olması kaydı ile) 10/12/1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine; 4.950,00 TL"nin (davalı ... Değerler A.Ş."nin bu miktarın 3.465,00 TL"sinden sorumlu olması kaydı ile) 09/12/1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine; 1.188,00 TL"nin (davalı ... Değerler A.Ş."nin bu miktarın 831,60 TL"sinden sorumlu olması kaydı ile) 04/12/1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 500,43 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... Değerler A.Ş."den alınmasına, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.