22. Hukuk Dairesi 2017/17216 E. , 2018/24361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Mali Hizmetler Müdürlüğü bütçe servisinde büro görevlisi olarak görev yaptığını, görevinde başarılı olduğunu, sicilinin çok iyi olduğunu, herhangi bir soruşturma geçirmediğini, disiplin cezasının olmadığını, 2012 yılı sicil notunun 100 iken 2013 yılında 59 olarak belirlendiğini, 2013 yılında da 2012 yılında göstermiş olduğu çalışmayı gösterdiğini, sicil amirleri tarafından sübjektif değerlendirme yapılması neticesinde kademe ilerlemesi alamadığını, ... İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün 2337 sayı ve 2S.03.2014 tebellüğ tarihli kararına süresinde itiraz ettiğini, itirazın olumsuz sonuçlandığını, düşürülen sicil notu nedeniyle özlük hakları yönünden maddi olarak zarara uğradığını ileri sürerek yoksun kalınan parasal haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı idare davaya cevap vermemiş olup, davalı vekili yargılama esnasında açılan davayı kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının talep konusu alacağına hak kazanmasının şartlarının oluşup oluşmadığı hususu tartışmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta davacı, ... İl Özel İdaresi nezdinde büro görevlisi olarak iş sözleşmesi ile çalışmakta olup, dava dilekçesiyle 2013 yılı sicil notunun düşük olmasından dolayı yoksun kaldığı parasal haklarının tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davacının iş sözleşmesi ile 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalıştığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece, dosya kapsamında davacının sicil notunun yükseltilmesi ve sicil notunun iptaline ilişkin herhangi bir idari karar veya mahkeme kararı bulunmadığı, bu yönüyle sicil notunun hukuka uyarlılığı incelenmeden davaya konu fark alacaklarına davacının hak kazanmasının mümkün görünmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iş hukukunda mahkeme tarafından işverenin düzenleyici işlemlerde bulunmasını zorlayıcı nitelikte karar verilmesi olanağı yoktur. Bu durumda, işverenin düzenleyici işlemine ilişkin olarak yapılması gereken işlemin hatalı olduğunun belirtilmesi olup, işlemin yapılması ya da iptali yönünde hüküm kurularak işverenin yönetim hak ve yetkisinin kısıtlanması veya ortadan kaldırılması iş hukukunun ilkeleriyle bağdaşmaz. Davacı tarafından her ne kadar eda davası açılmış ise de, eda davasının açılabildiği hâllerde tespit davasının da açılabileceği ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Eda davasında dahi, mahkemece verilecek her eda hükmü aynı zamanda davacının talep konusu alacağının varlığı bakımından bir tespiti içermektedir. Bu sebeple mahkemece, "her eda davası aynı zamanda bir tespit hükmü içerir" kuralına uyularak öncelikle, davacı hakkında yapılan sicil değerlendirmesinin objektif olup olmadığı konusunda gerekirse bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak verilen sicil notunun hatalı olup olmadığı tespit edilmeli ve sonucuna göre talep konusu alacağın varlığı değerlendirilmelidir. Bu sebeple yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.