
Esas No: 2018/2587
Karar No: 2019/7070
Karar Tarihi: 20.06.2019
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2587 Esas 2019/7070 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 51, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında, "26/11/2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Katılan şirketle sanık ... arasında 25/07/2007 tarihinde Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme sonucunda ... Plaka sayılı 2007 Model ... marka mülkiyeti katılan şirkete ait traktörün Finansal kiralama yoluyla sanığa kiralandığı, sanığın kira borcunu ödememesi üzerine, katılan şirket tarafından sanığa 60 gün içerisinde borçlarını ödemesi, aksi takdirde finansal kiralama sözleşmesinin feshedileceği, sürenin sona ermesinden itibaren 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu aracın şirket adresine teslim edilmesi hususlarında gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın traktörü katılan şirkete teslim etmediği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"ndaki sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanığın suça konu malı ticari bir işletmenin faaliyetleri çerçevesinde kiralamamış olduğunun anlaşılması karşısında; eylemin şikayete tabi olan ve 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, suç tarihinin ihtarnamenin sanığa tebliğ edildiği 23/09/2009 tarihinden itibaren kendisine verilen 63 günlük sürenin sona erdiği 26/11/2009 tarihi olup, katılan şirket vekilinin sanık hakkında 26/11/2009 olan suç tarihinden itibaren 6 aylık yasal şikayet süresi geçtikten sonra 13/12/2013 tarihinde şikayetçi olduğu dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan süresinde şikayette bulunulmaması nedeni ile düşme kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.