17. Hukuk Dairesi 2015/12637 E. , 2018/7175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 05.08.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ... şirketine ... poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün, zeminin yağlı olması nedeniyle araç hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen araca çarptığını, hak sahiplerine toplam 7.738,00 TL. ödendiğini, kusur oranı gözetilerek, 5.534,05 TL. tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 2.887,50 TL."nin 31.08.2010 tarihinden itibaren, 146,50 TL."nin 06.09.2010 tarihinden itibaren, 111,50 TL"nin 20.10.2010 tarihinden itibaren, 1.257,50 TL."nin 22.11.2010 tarihinden itibaren, 1.131,00 TL nin 01.12.2010 tarihinden itibaren, işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 5.534,50 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece tarafların kusur yönünden hükme esas alınan 05.03.2014 tarihli raporda, davalı idarenin %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, trafik kazası tespit tutanağında davalı idarenin 1. derecede, davacı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün 2. derecede kusurlu olduğu belirlenmiş, ceza dosyasında Ceza Genel Kurulu"nun 24.10.2017 tarihli ve 2014/12-672 E-2017/423 K sayılı
kararında ise; sürücünün tali oranda kusurlu olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir. Bu halde dava konusu trafik kazasında davalı idarenin asli, dava dışı sürücünün tali oranda kusurlu oldukları anlaşılmakla, mahkemece tarafların kusur oranlarına göre teminat miktarının tespiti için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.