Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18309 Esas 2018/7173 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddi ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma ilamında; “...Mahkemece davacıların kaza nedeniyle oluşan maddi zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, maddi tazminat istemine konu asıl davanın 16/11/2009 tarihinde açıldığı, sigorta şirketi tarafından davacılara 05/04/2012 tarihinde ödeme yapıldığı, bu durumda davacıların, davanın açıldığı tarihteki koşullar itibariyle dava açmakta haklı olduklarından, davacıların yargılama gideri ile sorumlu tutulmaları doğru görülmediği ve eldeki dava ile birleştirmesine karar verilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/218 E- 2012/276 K sayılı dosyası ile ilgili herhangi bir karar verilmemesinin de doğru olmadığına...” değinilmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/218 E- 2012/276 K sayılı dosyası bakımından karar verilmesine yer olmadığına ve mevcut dava bakımından mahkemenin ilk kararının bozma ilamı içeriğine göre kesinleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm yargılama giderleri yönünden davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02/12/2013 tarih ve 2013/560 E-2013/18914 Karar sayılı bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuş ve az yukarıda
yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Bozma ilamında; “...davacıların, davanın açıldığı tarihteki koşullar itibariyle dava açmakta haklı olduklarından, yargılama gideri ile sorumlu tutulmalarının doğru görülmediği...” belirtilmiş olup, mahkemece de bozma ilamına uyulduğuna göre, kesinleşmiş bozma ilamı gereği, dava açıldıktan sonra yapılan ödeme nedeniyle “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi, yine, davacının dava açmakta haklı bulunması nedeniyle yargılama giderlerinin de davalılardan alınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.