13. Hukuk Dairesi 2017/7567 E. , 2019/827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davacısı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... Yapı San. Ve Tic. A.Ş.’den ... ili, ... ilçesi, ... Mah, 1293 ada, 7 parsel sayılı arsa üzerinde inşa edilecek ""... Konakları"" isimli projeden B2 Blok, 48 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, inşaatın davalı bankanın garantörlüğünde yapılıp teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, satış bedelinin 25.000,00-TL’sinin peşin, 65.000,00 TL"sinin ise banka kredisi kullanarak satıcıya ödendiğini, faiz ve masrafları ile birlikte toplam ödeme tutarının 106.888,00 TL olduğunu, satış bedeli ödendiği halde konutun teslim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tesciline, mümkün olmazsa bedelinin ve kira kaybı zararı ile tapu masraflarının faizi ile ödetilmesini istemiş, birleşen dava ile de, aynı isteklerin kredi kullandığı davalı ..."tan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamından sonra davalı ... Yapı San ve Tic. Aş tarafından ödeme yapılması nedeni ile her iki davalı yönünden de davanın konusuz kaldığı belirtilerek, davanın konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı bankadan aldığı kredi ile diğer davalı firmadan satın aldığı taşınmazın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle akitten dönerek ödediği bedelin ve sözleşme hükmüne göre gecikme halinde ödenecek kira tazminatı alacağının tahsili için eldeki asıl ve birleşen davayı açmıştır. Usul yasası gereğince hüküm sonucu kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davanın birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtildikten sonra, yapılacak değerlendirme ile asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
Somut olayda, davacı alacak istemini asıl ve birleşen davada farklı davalılara yöneltmiş olup, mahkemece yalnızca tek bir dava varmışcasına hüküm kurulmmuş, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Alacak iddiaları tek bir dava varmış gibi hükme bağlanamaz, bu hali ile verilen karar usulün 297/2 maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemeiştir.
SONUÇ: Yukaraıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın Bozulmasına, ikinci bentte açıklanan nedelerle temyiz eden davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.