11. Hukuk Dairesi 2015/8326 E. , 2016/3127 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2011/69-2013/233 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1 no.lu davalı ile arasında 1 no.lu davalının üretmiş olduğu sözleşmede belirtilen markalarda elektronik ürünlerinin servis hizmetlerinin.... vs sınırları içerisinde icrası için 23/05/1995 tarihinde yetkili servis sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeleri devam ederken 2006 yılı başlarında belirlenen tarihten sonra 2 nolu davalı şirketin servisi olarak faaliyet göstermeleri, 2 nolu davalı ile anlaştıklarını ve bu yönde yetkili servislerinde gerekli hazırlıkları yapmalarının istenildiğini, 2 nolu davalı şirket ile de yetkili servis sözleşmesi kurulduğunu, ancak daha sonra 2 nolu davalı şirket kurulu sözleşmeyi bozarak, kendi belirlediği servislerle sözleşme imzalayacağını belirterek bütün ilişkilerini keserek servis hizmetlerine engel olduğunu, müvekkili ile davalılar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin işlemez hale getirildiğini, noter kanalı ile davalılara ihtarname göndererek müvekkilinin durumunun açıklığa kavuşturulmasını istediğini, taleplerinin kabul edilmediğini, sonuçta davalıların sözleşmeye ve hukuka aykırı davranışları nedeniyle uğradığı zararların sözleşmenin devamı umularak yapılan yatırım bedelleri, servis sözleşmesinin süresi bitmeden işlemez hale gelmesi nedeniyle mahrum kalınan gelir, vergi ve...borçlarının ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararlar, kat edilen krediler nedeniyle uğranılan zararlar ve çalışan personelin sözleşmelerin davalılar nedeniyle feshinden kaynaklanan zararlar ve her türlü diğer maddi ve manevi zararlarının tazmini için işbu dava açtıklarını ve müvekkilinin uğradığı maddi zararlarlar için şimdilik 8.000 TL"nin, müvekkilinin uğradığı manevi zararlar için ise 10.000 TL"nin toplam 18.000 TL"nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava dilekçesinde ... olarak olarak gösterilen davalının... olduğunu, bu şirket ile müvekkili ... arasında yapılan anlaşma gereğince..... bünyesinde birleştiğini, davacıdan belirli bir konsepte hazırlık yapması, personel araç ve gereç yenilemesi veya iyileştirmesi gerekirse yeni bir yer tutulması gibi taleplerde bulunulmadığını, davacının hizmetlerinin yetersiz kaldığının görüldüğünü, 2003 yılı ve sonraki dönemlerde uygun olmayan ve usulsüz hizmetlere yan ödeme girdiği ve yan ödeme bedellerinin fatura edildiğinin belirlendiğini, tüm tazminat taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile; davalının sözleşmeyi feshetmesinden itibaren kalan süre 325 gün olup, günlük kazancın
325 ile çarpılması sonucu yoksun kalınan kazanç tutarı hesaplanmış olup, bu miktarın 4.484,84 TL olarak davacının yoksun kaldığı kazanç tutarı olarak davalıdan tahsiline, diğer tazminat taleplerinin ve fazlaya ilişkin yoksun kalınan kâra ilişkin tazminat istemlerinin reddine, davacının 325 günlük süre için öngörülerek yoksun kalınan kâr dışındaki talep edilen fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesinin davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı, sözleşmenin taraflardan biri tarafından her zaman feshinin mümkün olduğu, sözleşmenin haksız feshi halinde maddi zararın tazmininin istenebileceği, sırf sözleşmenin haksız feshinin diğer tarafın manevi şahsiyetine ve ticari itibarına zarar vermedikçe manevi tazminat talebini gerektirmediği, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı T.B.K"nın 49. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı,taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı ile .... arasındaki yetkili servis sözleşmesinin bu şirketi devralan... tarafından 2006 yılında haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı müspet ve menfi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti tarafından tazminat hesabına dair 2008 yılı esas alınmış ise de, davacının yukarda belirtilen iddiası kapsamında sözleşmenin hangi tarihte feshedildiği belirlenmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın, fesih tarihinin 2008 yılı olduğunun kabulü suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak sonuca ulaşılması doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamada yukarda 1 no.lu bentte belirtildiği üzere 2008 yılından itibaren davacının servis sözleşmesinin devamı halinde elde edeceği gelir ile özel servis olarak faaliyet göstermesi halinde elde edeceği gelir arasında oranlama yapılmak suretiyle yoksun kalınan kazanç hesabı yapılmış ise de, Dairemizin 16.12.2014 tarihli 1914/19834 sayılı ilamında da açıklandığı üzere, aralarında sektörden bir uzmanın da yer alacağı yeni bir bilirkişi kurulundan davaya konu belirsiz süreli yetkili servis sözleşmesinin feshi halinde öncelikle davacının emsal bir iş bulup bulamayacağının tespit edilmesi, bulabileceğinin kabul edilmesi halinde hangi sürede bulabileceğinin belirlenerek, belirlenecek makul süre için kazanç kaybı zararının hesaplanması; bulamayacağının kabul edilmesi halinde ise bu durumda da ne kadarlık bir süre için söz konusu zararı isteyebileceğinin belirlenmesi, sonrasında ise belirlenen bu sürede özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği kazanç ile davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde elde edebileceği kazancın tespit edilerek, davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde kazancının daha fazla olacağının anlaşılması halinde özel servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktarın yetkili servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubunun yapılarak aradaki kazanç farkının davacının uğradığı kazanç kaybına ilişkin zarar olarak hüküm altına alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.