17. Hukuk Dairesi 2016/2759 E. , 2018/7167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan ... hakkında ... 1. AHM"nin 2008/240 esas 2010/284 karar sayılı dosyasında alacak davası ikame edildiğini, mahkemece alacağa hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, alacağın tahsili için ... Müdürlüğünün 2010/2836 sayılı dosyasında takip başlattığı ve takibin kesinleştiğini,davalıların haklarında yapılan takibin kesinleşmesinden sonra haciz baskısından kurtulmak amacı ile ... Tapu Müdürlüğünde kayıtlı ... ada ... parsel sayılı 3 katlı ev niteliğindeki taşınmazı yakınlarının üzerine devrettiklerini, davalı ..."nın halen dava konusu taşınmazda ikame ettiğini belirterek ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... dosyasında müvekkilinin alacağını karşılar miktarla sınırlı olarak satışına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazın diğer hissedarlarının tümünün hissesini de satın almak sureti ile gerçek bir satış ile satın aldığını, eğer muvazaalı olarak satın alınmış olsa idi sadece ..."ya ait payı satın alınacağını, diğer hisselerin satın alınmayacağını, muvazaanın söz konusu olmadığını, taşınmazın malikinin yasal temlik işlemi ile taşınmazı satan müvekkili olduğunu bu nedenle açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 545/992 hissenin 18/07/2011 tarih, 6296 yevmiye nolu akitle davalı ..."a devrine ilişkin tescilin iptaline, Davacıya ... müdürlüğünün 2010/2836 sayılı dosyasındaki alacağı ile sınırlı olmak üzere İİK 277 ve müteakip maddeleri uyarınca satış izninin tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Bu tür davalar yasanın 277.maddesi uyarınca elinde geçici veya kat"i aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Aciz belgesinin varlığı davanın görülebilirlik koşulu olduğundan mahkeme tarafından res"en araştırılmalıdır.
Somut olayda; Mahkemenin Davalı ..."nın mernis adresinin dava konusu taşınmaz olduğu, ayrıca keşif sırasında da davalının aynı adreste oturduğunun tespit edildiği ve davalı ..."ın da aynı adreste oturduğunun dosyadaki belgelerden saptandığı, dava konusu taşınmazın mahallinde yapılan incelemesinde düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davalı ..."a devrin yapıldığı 18/07/2011 tarihi itibariyle davalı ..."nın hissesinin değerinin 103.063,00 TL olduğu, tapuda davalı ..."nin bu hisseyi 43.500,00 TL ye devrettiği nazara alındığında bu devrin muvazaalı olduğu yönündeki gerekçesi dikkate alındığında; bedel farkı olmasının yanında İİK 280. maddesinde belirtilen tanışıklık şartlarının yerine geldiği yönündeki tespiti yerindedir.
Ancak Mahkemece, ... müdürlüğünün 2010/2836 sayılı dosyası ile takip yapıldığı,... dosyasında davalı ..."nın hissedar olduğu taşınmaz üzerine tedbir konulmuş ve ...teki bu taşınmaz ile ilgili yapılan ... taktirinde borçlu Münire"nin hissesine düşen miktar nazara alındığında haciz konulan taşınmazın değerinin borcu karşılamayacağı ve başka da haczedilecek mal varlığının bulunmaması nedeniyle ... dosyasındaki bu belgeler aciz vesikası olarak kabul edilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun değildir.
Dava konusu takip dosyasında; 13/10/2010 tarihinde davalı borçlu ...’nın hissedar olduğu taşınmaza haciz şerhinin işlendiği ve yapılan ... takdirinde davalı borçlu ...’nin hissesine düşen payının 3.140,00 TL olduğu böylece davacı alacaklının alacağını karşılamadığı anlaşılmaktadır. Ancak ... takip dosyasında davalı borçlu hakkında adresinde yapılan bir haciz bulunmamaktadır. Bu durumda; İİK 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde bir haciz tutanağının olmadığı, takip dosyası kapsamından taşınmaz hissesi haczi dışında bir haczin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde davacı alacaklıya borçlu adına düzenlenmiş kat"i aciz belgesi sunması için makul bir süre verilmesi, kat"i aciz belgesi sunulduğu takdirde dava konusu tasarrufların iptaline aksi halde davanın önşart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.