Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7946
Karar No: 2014/1660
Karar Tarihi: 06.03.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/7946 Esas 2014/1660 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/7946 E.  ,  2014/1660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/05/2013
    NUMARASI : 2012/438-2013/250

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, dava dışı arsa sahipleri M. ve O. U. ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, yapılacak binadaki 44 no"lu bağımsız bölümün müvekkili tarafından arsa maliki O. U. satın alındığını, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin " Su, Elektrik ve Doğalgaz Şebekesinin Tesisi" başlıklı 19.1 maddesi gereği davalılar tarafından yapılması gereken işlerin müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkili tarafından ASKİ"ye ödenen 4.268,40 TL"nin tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı T.. Yatırım Holding A.Ş. temsilcisi, müvekkilinin, bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, su ve kanalizasyon bağlantılarını sağlayarak binayı ferdi su aboneliğine hazır hale getirdiğini, davacının talep ettiği miktarın ferdi abone tarafından ödenmesi gereken bedeller olduğunu, şirketin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar O..Otomotiv Pazarlama ve Sanayi A.Ş. ile A...-B.. Otomotiv Turizm İnşaat Demir Çelik Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. vekili, müvekkili şirketlerin devir yoluyla birleştiklerini, A...-B... Otomotiv Turizm İnşaat Demir Çelik Pazarlama San. ve Tic. A.Ş"nin devredilen şirket olması nedeniyle taraf olmaktan çıkarılması gerektiğini, müvekkillerinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davacının talep ettiği miktarın ferdi abonelik tesisi için olduğunu savunarak, davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre; dava dışı arsa malikleri ile davalılar arasında düzenlenen 31.10.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 19.1 maddesinde, su, elektrik ve doğalgaz şebekesinin tesisi yapımının davalılar tarafından taahhüt edildiği, ferdi abonelik sırasında alınan şebeke hisse bedeli ve
    katılım yapı bedelinin ise bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalıların yükümlülüğünün, sözü edilen şebekeleri ferdi abonelikler tesisine hazır hale getirme ile sınırlı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dışı arsa malikinden daire satın almış olup, ASKİ"ye ödemiş olduğu bedeli, arsa maliki ile yükleniciler arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre yüklenicilerin ödemesi gerektiğinden bahisle icra takibi başlatmış, takibe itiraz edilmesi üzerine işbu davayı açmıştır.
    Kural olarak davacının arsa sahibinin halefi olarak bu davayı açabilmesi için, arsa sahibi ile davalı yükleniciler arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan hakların satıcı arsa sahibi tarafından davacıya temlik edilmesine ilişkin dava tarihinden yürürlükte olan 6098 sayılı TBK 184/1. maddesi hükmüne uygun, yazılı temlik sözleşmesi sunulmalıdır. Alacağın temliki ve borcun nakli TBK"nın 183 ila 195. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerini hasıl eder. Borçlunun temlikten sonraki asıl muhatabı artık alacağı temellük eden (devralan) kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için temlik işleminden sonra borcunu devralan kimseye ifa etmesi gerekir. Kural budur. Şu hale göre temlik anına kadar borçlu temlikin dışında iken, temlik anından itibaren evvelki alacaklı temlik işleminin dışına çıkmaktadır.
    Temlikin, temlik alanla borçlu (yüklenici) arasında bazı ilişkilerin doğmasına neden olduğu çok açıktır. Zira, temlik alan evvelki alacaklının yerine geçmiş, borçludan (yükleniciden) ifayı istemek, gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak onun hakkı olmuştur.
    Yüklenici ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan önceki arsa sahibinden, sözleşmede arsa sahibine bırakılan bağımsız bölümü satın alan alan üçüncü kişilerin, yükleniciyi (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin
    sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da yukarıda açıklandığı üzere ifa talebinin muhatabı olan yüklenici ifaya derhal uymak zorunda değildir. Gerçekten BK"nın 188. maddesine göre "borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürülebilir." Buna göre temliki öğrenen borçlu temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür def"iler ileri sürebilecekse, aynı def"ileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu önceki arsa sahibinin arsa payı devri karşılığı yüklenici ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden arsa sahibinin yükleniciden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi yüklenici bakımından önemsizdir. Diğer taraftan arsa sahibi yükleniciye karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi TBK"nın 97. maddesinden yararlanma hakkı bulunan yükleniciyi ifaya zorlayamaz.
    Öte yandan, arsa sahibi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümleri yükleniciden teslim alıp kabul ettikten sonra üçüncü kişilere satmış ise; yeni mâlik üçüncü kişi, yükleniciye karşı hiçbir talepte bulunamaz. Çünkü, yüklenici edimini arsa sahibine karşı yerine getirip inşaatı teslim etmekle borcundan kurtulur. Üçüncü kişi ancak, satıcısı olan eski mâlik arsa sahibinden, satış sözleşmesi nedeniyle istemde bulunabilir. TBK"nın 184/1. maddesi uyarınca, alacağın temliki kapsamında sözleşmeden doğan hakkın hiçbir temliki, yazılı biçimde yapılmış olmadıkça geçerli olmaz. Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına devretmiş olması, sözleşmeden kaynaklanan hakların devri anlamına gelmez. (YHGK"nın 26.03.2008 tarih 15-279 E., 2008/277 K. sayılı ilamı bu yöndedir.)
    Mahkemece, öncelikle davacıdan, alacağın temliki sözleşmesi yapılıp yapılmadığı sorularak, varsa sözleşmenin sunulmasının istenmesi, sunulamaması durumunda davanın HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davacının dava takip yetkisinin bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi; sunulması halinde ise şimdiki gibi karar verilmesi gerekirken, bu husus araştırılmaksızın karar verilmesi eksik incelemeye dayalı ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan ve anılan eksik inceleme somut olay itibariyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi