Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/28993 Esas 2014/6797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/28993
Karar No: 2014/6797
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/28993 Esas 2014/6797 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/28993 E.  ,  2014/6797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalının kredi kartı alarak kullandığını fakat kredi kartı borcunu ödemediğini, kart borcunun tahsili amacıyla icra takibi yapılğını, davalının haricen 37.908.00 TL ödeme yaparak icra takibinin kalan kısmına itiraz ettiğini ve yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmaz ve gelirlerine haciz konulması nedeniyle geçici ödeme zorluğu yaşadığını, bankadan kredi kartı borcu sorduktan sonra borç olarak bildirilen 37.908.00 TL"sını ödediğini ve davacıya başkaca borcunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 5.176.72 TL için itirazın iptaline ve %40 oranında 2.070.68 TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK.nun 67/2"inci maddesi gereğince, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz 2013/28993-2014/6797
    etmiş olması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhine yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belirli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belirli, sabit veya borcu belirlenmek için bütün unsurların bilinmesinin mümkün nitelikle olması gerekir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; alacağın yargılamayı gerektirdiği ve borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hükmedilen alacağın likit olduğundan söz etmek mümkün olmayıp icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddi gerekirdi. Hal böyle olunca; mahkemece, %40 icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeni bir yargılamayı gerektirmediğinden HMUK"un 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına kararı vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1.bendinin 3.fıkrasında yazılı "Kabul edilen alacağın %40 oranında, 2.070.68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" söz ve rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine "davacının icra inkar tazmınatı talebinin reddine" sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL. peşin harcın temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.