17. Hukuk Dairesi 2015/17394 E. , 2018/7161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; Davalı Bankanın ... Şubesinden konut kredisi kullanan müvekkillerinin kredili konutu ile ilgili olarak davalı banka tarafından yaptırılması zorunlu ... sigortası, davalı ... şirketi tarafından yapıldıktan sonra, süresi bittiği halde davalılar tarafında usule ve yasaya uygun şekilde yenilenmesi sağlanmadığı için ... ili ... ilçesinde meydana gelen depremler sebebiyle oluşan zararın ... kapsamında alamayan müvekkillerinin bu nedenle oluşan zararın karşılığı olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 41.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın deprem tarihi olan 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; davanın aktif husumet yokluğundan müvekkili için reddedilmesi gerektiğini, müvekkilini iş bu dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacının iddiası daha önce düzenlenen ... poliçesinin süresinin sona ermesi üzerine resen düzenlenmemesi olduğunu, müvekkil şirketinin böyle bir sorumluluğu bulunmadığını, poliçenin tamamen hak sahiplerinin tasarrufunda olan bir durum olduğunu, bu sebepten dolayı müvekkil şirketinin dava konusuyla bağlantısı olmadığını, çekilen konut kredisi
gereğince davacılar adına 29/12/2010 Başlangıç ve 29/12/2011 Bitiş tarihli Konut Sigorta Poliçesi düzenlendiğini,davacı ile müvekkil şirketi arasında düzenlenen konut poliçesindeki deprem teminatının devreye girebilmesinin ön şartı ise mevcut bir zorunlu deprem poliçesinin olması gerektiğini, bu hususun poliçe üzerinde açıkça belirtildiğini, ortada zorunlu deprem poliçesi yokken ihtiyari nitelikteki konut poliçesindeki deprem teminatı devreye girmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Türkiye Garanti Bankası A.Ş. vekili; acente durumunda olan davalı banka hakkında açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkili bankanın sadece davacı ile diğer davalının yaptığı sözleşmeye aracılık ettiğini, sözleşmede taraf da olmadığını, sigorta sözleşmesinin yapılmasında aracı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;ilk yıl için düzenlenen poliçeden haberdar olan davacının daha sonraki yıllar içinde poliçe düzenlemesini bilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ... poliçesinin yenilenmemesinden kaynaklanan maddi tazminatın kredi veren bankadan ve ihtiyari deprem sigortası şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı tarafından davalı bankadan 18/12/2009 tarihinde 85.500 TL konut finansman kredisi kullanıldığı ve aynı tarihte davalı ... AŞ tarafından ... poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, ... ilinde 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür.
Hazine Müsteşarlığı"nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin Zorunlu sigortalar başlıklı 5.maddesinin 2. fıkrasında "Zorunlu sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir." düzenlemesi, 6. maddesinin 2. Fıkrasında ise "İhtiyari
sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı" düzenlenmesi yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğe göre kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi veren bankaya aittir.
Somut olayda,(her ne kadar ... sigortasını yapan başka bir sigorta şirketi olsa da) davalı bankanın, zorunlu olan bu sigortanın da yenilenmesi için davacıya bilgilendirme yapması gerektiğinden kusuru vardır. Ne var ki davacı sigortalının da, zorunlu olan ... sigortasının süresinin dolup dolmadığını takip etme ve sigortayı yeniletme konusunda kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müterafik kusuru vardır.
Bu durumda mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular ışığında,davalı Banka yönünden Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 5/2 ve 6/2.maddeleri değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Somut olayda; ihtiyari deprem sigortasına ilişkin poliçenin incelenmesinde, 23/10/2011 deprem tarihi de içinde olacak şekilde 29/12/2010-29/12/2011 tarihlerini kapsadığı, poliçenin özel şartlar kısmında; “Poliçe ile bina deprem teminatı verilmiş ise de; 587 sayılı zorunlu deprem sigortasına dair kanun hükmünde kararname uyarınca temini gerekli zorunlu deprem sigortası teminat limitlerinin üzerindeki limitler için ihtiyari deprem sigortası olarak hüküm ifade eder” hükmünün yer aldığı, dava konusu konut için deprem tarihini kapsayacak şekilde 29/12/2010-29/12/2011 tarihleri arasında ihtiyari deprem sigortasının yenilendiği ancak zorunlu deprem sigortasının yenilenmediği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında ise davalı ... şirketi tarafından davacı sigortalının söz konusu tarihler aralığında ... sigortası yaptırmadığından dolayı ihtiyari deprem sigortasının da geçerli olmayacağını ifade etmesi TMK"nın 2. Maddesinde yazılı dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın bu tarz kötüye kullanılması hukuken korunamaz.
İhtiyari Deprem Sigortası Poliçesi tanziminden sonra gerçekleşen deprem nedeniyle binanın orta derecede hasar gördüğü, anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; 2. bentteki borçlar göz önünde bulundurularak inşaat mühendisi bilirkişiden, binada deprem nedeniyle oluşan gerçek zararın piyasa rayiçlerine göre tespit edilerek davalı ... şirketi tarafından
düzenlenen ihtiyari deprem teminatını içeren Konut Sigorta Poliçesinde bulunan özel şartlara göre; oluşan gerçek zararın ... teminatı içinde kalıp kalmadığı belirlenerek, ... teminatı üzerinde gerçekleşen zarar varsa sonucuna göre davalı ...Ş.’nin ... teminatını aşan kısımdan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı ... şirketi yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.