5. Ceza Dairesi 2015/6247 E. , 2016/4998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 2014/776 Esas sırasına kayıtlı...Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/242 Karar sayılı dava dosyası ile birlikte yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zimmet isnadına konu eylemlere ilişkin olarak yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 247. maddesinde düzenlenen zimmet suçunun oluşması için "kamu görevlisinin veya özel mevzuatları gereği kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerin görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının yararına zimmetine geçirmesinin" gerektiği, sanığın C.Başsavcılığında alınan beyanında hesaplardan ... Kaymakamlığının onayı ile para çekip ayrıca bu hesaplardan başka hesaplara da para aktarabildiğini ifade ettiği, görevinin kapsamına ilişkin cevabi yazı içeriğinin açık olmadığı, dosya arasında mevcut suç tarihinden sonraki döneme ait Birlik Tüzüğünün 29. maddesinde birliğin harcama yetkilisinin birlik başkanı olduğunun, başkanın bu yetkisini birlik müdürüne devredebileceğinin, 30. maddesinde de mali hizmetler birim müdürünün birliğin bütçesi ile ilgili iş ve işlemleri birlik başkanının bilgisi dahilinde yürüteceğinin düzenlendiği anlaşılmakla, öncelikle 2008-2009 yıllarına ait Birlik Tüzüğünün dosya arasına getirilmesi, muhasebe yetkilisi olarak görev yaptığı belirtilen sanığın, Köylere Hizmet Götürme Birliğindeki görev ve yetkilerinin kapsamının ne olduğu, tek başına kendi imzasıyla gönderme emri, birlik hesabından para aktarımı için müzekkere, hesaplar arası virman, kişilere ödeme için müzekkere yazma görevinin olup olmadığı, bu işlemler için ayrıca harcama yetkilisinin onayının gerekip gerekmediği hususları kurumdan sorularak, anılan işlemleri harcama yetkilisinin onayı olmadan tek başına yapabilme yetki ve görevinin varlığı halinde eylemlerinin zincirleme biçimde nitelikli zimmet, aksi halde ise zincirleme biçimde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı dikkate alınmadan eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanığın görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgelerde sahtecilik yaptığının iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden bu suç yönünden soruşturma izni alındıktan sonra dava açılması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Birliğin Banka Defteri ve muhasebe kayıtlarının düzenli tutulması nedeniyle bankalardan temin edilen hesap dökümlerinin incelenmesi sonucunda bir kısım eylemlerin açığa çıkarıldığının ve eylemlerin sahte belgelerle gerçekleştirildiğinin anlaşılmasına göre, sanığın zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik olarak hileli davranışlarda bulunduğu, böylece eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde basit zimmet suçundan hüküm kurulmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
Yüklenen suçları TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.