Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5622
Karar No: 2021/2062
Karar Tarihi: 10.03.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5622 Esas 2021/2062 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/5622 E.  ,  2021/2062 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarih ve 2017/111 - 2018/10 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanıklar hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında, incelenen kararın karar numarasının "2019/14" yerine "2018/14" olarak yazılması düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
    I-)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından yapılan değerlendirmede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... yönünden B ve ... yönünden D sırasındaki hükümlerin tekerrüre ilişkin 7. fıkralarındaki "yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi" ibarelerinin sanıklar yönünden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından yapılan değerlendirmede;
    1)... yönünden;
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını
    gösteren delil olacağı""nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilerek, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HIS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde alanında uzman bağımsız bilişim uzmanı bilirkişi incelemesi yaptırılarak buna ilişkin raporun, ayrıca UYAP"ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankası üzerinden sanıkla ilgili beyan bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa onaylı suretleri dosyaya getirtilip, gerekirse tanık olarak dinlenilerek, dosya kapsamına göre de sanığın Bank Asya nezdindeki katılım hesaplarının örgüt talimatı kapsamında gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek tüm bu deliller kapsamında, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    b) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    2)... yönünden;
    a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, hükümden sonra dosyaya geldiği anlaşılan ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b)BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ"de
    gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; talimat doğrultusunda işlem yapıldığına dair tespite rastlanmadığı halde, sanığın Bank Asya"daki hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilmesi,
    c) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    d)Silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temadi eden bir suç olması nedeniyle suç tarihinin sanık yönünden yakalanma tarihi olan 23.09.2016 yerine Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında 03.09.2016 olarak yazılması,
    3)... yönünden;
    a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, sanığın eşi adına kayıtlı hat üzerinden ByLock kullandığının ve 25.09.2016 tarihli tutanakta sanığın eşi adına kayıtlı hatta ilişkin ID numarasının belirtildiği anlaşılmakla ilgili birimlerden söz konusu ID numarasına ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilerek, ByLock tespit değerlendirme tutanağında yer alan ID, kullanıcı adı, şifre eşleştirmesi yapılarak sanığa ait olup olmadığının tespiti ile CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    4)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü bakımından yapılan değerlendirmede;
    a)Sanığın örgütsel eylem ve faaliyetleri ile ilgili olarak aşamalarda sanık hakkında beyanları bulunan inceleme dışı dosya sanığı ... ve başka dosya şüphelileri ... ve ..."in duruşmada etraflıca beyanları alınarak sanığın eylem ve faaliyetleri yer, zaman, mekan ve muhteva itibari ile sorularak somutlaştırılmaya çalışılması, ifadeler arasında varsa çelişkilerin giderilmesi, sanığın örgütle iltisaklı Elmas Eğitim A.Ş."deki hisselerini 2007 yılında devrettiğini beyan etmesi karşısında savunmasının denetimi bakımından söz konusu şirkete ilişkin kayıtların Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilerek sanığın hangi tarihler arasında hissedar olduğu ve söz konusu yapılanmaya destek mahiyetinde hareketlerinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sanığın Bank Asya hesabında örgüt liderinin talimatından sonra ve bu talimat doğrultusunda hesap açma yahut para yatırma işlemlerinin bulunup bulunmadığı araştırılıp gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak mutad işlem dışı bir faaliyetinin olup olmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının tespiti ile bulunması halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya arasına getirilmesi, gerekirse bu şahısların tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, ayrıca örgütün gerçek yüzünün kamuoyunca da bilinmesinden sonra da sanığın örgüte yardım ve benzeri örgütsel faaliyetlerinin olup olmadığı da araştırılarak tüm bilgi ve belgelerin duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-)Kabul ve uygulamaya göre;
    aa) Sanığın aşamalarda, Beytullah isimli şahsın işyerine getirdiği çocuklara yardım ettiğine yönelik bir beyanının bulunmadığının anlaşılması karşısında dosya kapsamına uymayacak şekilde "kendi savunmaları ile sabit olduğu üzere Beytullah isimli şahsın işyerine getirdiği çocuklara yardım etmek suretiyle örgütle gönül bağının devam ettiği" şeklinde gerekçeye yer verilmesi,
    bb) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    cc) Silahlı terör örgütü üyeliği suçunun temadi eden bir suç olması nedeniyle suç tarihinin sanık yönünden yakalanma tarihi olan 03.04.2016 yerine İlk Derece Mahkemesi karar başlığında 03.09.2016, Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında 03.05.2016 olarak yazılması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, tutuklu sanıklar ..., ..., ..."nın tutuklulukta geçirdikleri süre, atılı suç için kanun
    maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi