23. Hukuk Dairesi 2018/1305 E. , 2020/4324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ve asıl davada davacı birleşen davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin borçlu ..."den alacağını alamaması üzerine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/2785 E. sayılı dosyasında takip başlattıklarını, 22.04.2013 tarihinde borçlunun taşınmazları için haciz müzekkeresi yazıldığını, mahcuz taşınmazın satılması üzerine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/2863 E. sayılı dosyasından yapılan 24.04.2014 tarihli sıra cetveli ve derece kararının taraflarına 29.04.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, bu derece kararına göre ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2657 ve 2013/2663 E. sayılı dosyaları arasında satış bedelinin garameten paylaştırıldığını, aynı derecede olan ve garameten pay alması gereken müvekkilinin alacaklı bulunduğu dosyaya pay ayrılmadığını, davalıların hacizlerinin ihtiyati haciz olduğu için ve müvekkilinin davalıların takipleri kesinleşmeden ihtiyati haciz kararı alarak tapuya haciz koyduğu için satış bedelinin müvekkili ile davalılar arasında garameten paylaştırılması gerektiğini, davalılar ve borçlu arasında gerçek bir alacak borç ilişkisi bulunmadığını, davalıların takip konusu alacağının gerçek bir alacak olmadığını ileri sürerek, davanın kabulü ile davalılara ayrılan payın alacağı oranında ve yargılama giderleri olmak üzere davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili bankanın dava dışı borçlu ... hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/2863 E. sayılı dosyasında 450.000,00 TL tutarlı ve 665.000,00 TL tutarlı iki ayrı senet yönünden yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, borçlunun ... Merkez 2116 ada 3 parsel 1 no"lu bağımsız bölümüne haciz yaptıklarını, satış işlemleri sonrası anılan dosyada ihale yapıldığını ve sonrasında sıra cetveli düzenlendiğini, söz konusu sıra cetvelinde 1., 2. ve 3. sırasında pay ayrılan davalıların icra takibine konu ettiği alacaklarının gerçek bir alacak olmadığını, muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunun tespiti ile takip dosyalarının sıra cetvelinden çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ayrı ayrı asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen kararlar, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 20.03.2017 tarihli, 2016/6148 E., 2017/862 K. ve 2015/6696 E., 2017/863 K. sayılı kararlarıyla, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, asıl ve birleşen davanın aynı sıra cetveline karşı, aynı mahkemede açılmış olduğu, asıl ve birleşen davanın HMK"nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile davaların birleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı alacaklıların asıl ve birleşen davada alacaklarını ispat edemedikleri gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ve birleşen davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin ve birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin ve birleşen davada davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.