20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6882 Karar No: 2016/2673
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6882 Esas 2016/2673 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/6882 E. , 2016/2673 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 342 ada 1 parsel sayılı 878,86 m² yüzölcümündeki taşınmaz, fındık bahçesi vasfıyla davalı ... ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; 342 ada 1 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 gün ve 2014/8399 E. - 8577 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Çekişmeli 342 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de: Kural olarak; davacı sıfatı hakkın malikine; davalı sıfatı ise, o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Kadastro tesbitine itiraza ilişkin davalarda, davalı sıfatı, kadastro tutanağında malik olarak ismi tesbit edilen kişiye aittir. Taraf ehliyeti konusu, kamu düzenine ilişkin olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığından, davanın her safhasında ortaya atılabilir ve mahkemece de doğrudan doğruya (re’sen) incelenerek gözönünde tutulur. Eldeki dava kadastro tesbitine itiraz davası olup davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi gereğince mahkemece malik tayinini gerektiren bir durum da bulunmamaktadır; davada davalı olarak taraf ehliyeti tesbit malikleridir. Bu nedenle, taraf ehliyeti bulunmayan ...nin hasım gösterilerek dava açılması doğru olmayıp, mahkemece, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." denilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, 342 ada 1 sayılı parselin kadastro tesbitinin iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 13/01/2012 - 13/02/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.