16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/195 Karar No: 2018/3749 Karar Tarihi: 01.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/195 Esas 2018/3749 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi üzerine yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesini içeriyor. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtiliyor ve hükme esas alınan delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği anlatılıyor. Sanık müdafiyyanın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği vurgulanarak, temyiz talebinin reddine karar verildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: TCK’nın 314/2 (silahlı örgüte üyelik), 3713 sayılı Kanunun 5 (terörle mücadele), TCK’nın 62 (suça azmettirme), 53 (cezanın artırılması sebepleri), 58/9 (iyi hal indirimi), 63 (görevi kötüye kullanma).
16. Ceza Dairesi 2018/195 E. , 2018/3749 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 01.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.