Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30060 Esas 2021/1469 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
UYGULAMA : Beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan SGK vekili ve Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ..."in suç tarihlerinde faaliyet gösteren Bey-Med Medikal Malzemeleri isimli işletmenin kayıtlı sahibi olduğu, diğer sanıklar ... ve ..."in işletmenin harici ortağı olup işletmeyi fiili olarak birlikte işlettikleri, sanıkların 30/12/2009 ila 04/05/2011 tarihleri arasındaki toplam 11 fatura için hastaya az miktarda bez verilmesine rağmen faturada belirtilen kadar verilmiş gibi tahsilat yapılarak kurumu 876,94 TL kamu zararına uğrattıkları, ayrıca 23/05/2011 tarihinde vefat etmiş ... için 04/07/2011 tarihinde hasta kaydı yaptırıp reçete tanzim ettirerek hazırlanan sahte faturanın arkasına ... adına isim ve imza atılmasını sağlayarak sahte belge tanzim ettikleri ve bu faturanın tahsili amacıyla 08/07/2011 tarihinde kuruma müracaat etikleri, kurum tarafından yapılan inceleme sırasında ..."ın vefat ettiğinin belirlenmesi üzerine 04/07/2011 tarihli fatura karşılığının sanıklara ödenmediği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1- Katılan Hazine temsilcisinin temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanıklara yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen Maliye Hazinesi’nin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararı hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Katılan SGK vekilinin sanıklar hakkındaki temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanıkların savunmaları, katılan ve müşteki ifadeleri, tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar firma adına kayıtlı gözükse de sanık ..."in suça konu eylemlerin hiç bir aşamasında yer almadığı, bahse konu firma ile herhangi bir fiili bağlantısının bulunmadığı, diğer sanıkların bezleri eksiksiz olarak teslim ettiklerine yönelik savunmalarını doğrulayan dosya kapsamında mevcut teslim/tesellüm tutanağı nazara alındığında sanıkların eksik bez teslim ederek dolandırıcılık suçunu işledikleri hususunda somut delil bulunmadığı, hasta ..."dan alınan vekaletname kapsamında hastaneye müracaat ederek reçete düzenlettirdikleri, sanıkların kendilerine bildirilmedikçe hasta ..."ın ölmüş olduğunu bilmelerinin beklenemeyeceği nedeniyle sanıkların üzerine atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve bu nedenle suçu işledikleri sabit görülmediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan SGK vekilinin suçun sübutuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraat hükümlerinin ONANMASINA, 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.