Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/301
Karar No: 2016/2751
Karar Tarihi: 24.03.2016

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/301 Esas 2016/2751 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kişinin resmi belgede yalan beyanda bulunması suçunu işlediğinin kanıtlanabilmesi için, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiğini belirtiyor. Bu beyanın doğruluğu memur tarafından yapılan inceleme sonucuna göre belirlenince, suç oluşmuyor. Başkasının kimliğini kullanmak suçunu işlemek için ise, kişinin kendi suçu nedeniyle soruşturma ve kovuşturma engellemek için başkasının kimliğini kullanması gerekiyor. Eğer yetkili makamlara başvurarak kendi suçsuzluğunu kanıtlamak yerine başkasına hukuka aykırı bir fiil isnat ederse, iftira suçunu işlemiş oluyor. Kararda, suça sürüklenen çocuğun gerçek kimliği tespit edilene kadar hangi isimle tutanak düzenlendiği ve hangi aşamada gerçek kimlik bilgilerinin öğrenildiğinin tespit edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kararda yer alan kanun maddeleri şöyle: TCK'nun 206. maddesi (\"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\"), TCK'nun 268. maddesi (\"başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması\"), TCK'nun 267/1. maddesi (\"iftira\"), 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi ve fıkrası (\"kimliğini gizleme\").
21. Ceza Dairesi         2016/301 E.  ,  2016/2751 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

TCK"nun 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece sanığın beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.
TCK"nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, TCK"nun 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun suç şüphesiyle yakalanması üzerine ismini kendi beyanına göre ... olarak bildirdiği, daha sonra gerçek kimlik bilgilerinin öğrenildiği olayda; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, ... adına herhangi bir tutanak düzenlenip düzenlenmediği,gerçek isminin hangi aşamada anlaşıldığı tespit edildikten sonra sonucuna göre eyleminin TCK"nun 268/1. maddesi delaleti ile 267/1. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması", TCK"nun 206/1. maddesinde tanımlanan"" resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan"" suçlarını veya 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen “kimliğini gizleme” kabahatini oluşturup oluşturmadığı karar yerinde tartışılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son fıkrasının gözetilmesine 24.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi