Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1249 Esas 2020/4323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1249
Karar No: 2020/4323
Karar Tarihi: 16.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1249 Esas 2020/4323 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1249 E.  ,  2020/4323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin, borçludan alacağı olduğunu, borçlunun maaşına yönelik olarak yazılan haciz yazısına verilen cevapta müvekkili haczinin ikinci sırada bulunduğu, birinci sırada ... 12. İcra Müdürlüğü"nün 2013/11125 sayılı dosyasının bulunduğunun bildirildiğini, iş bu yazı cevabının sıra cetveli yerine geçtiğini, ... 12. İcra Müdürlüğü"nün 2013/11125 esas sayılı dosyasının dayanağının 26.04.2013 tanzim, 03.06.2013 vade tarihli bono olduğunu, davalılar arasında böyle bir bononun tanzimini gerektirecek hiçbir alacak ya da borç ilişkisinin bulunmadığını, dolayısıyla davalının borçlu ile muvazaalı borç yaratmak ve müvekkili alacağının tahsilini imkansız hale getirmek yönünden bononun düzenlendiğini ileri sürerek, davalı-borçlu ..."ın maaşı üzerindeki 2. sırada yer alan ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2807 esas sayılı dosyasının 1. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davalı borçlunun kendisinin bacanağı olduğunu ve borcun elden ödenen paradan kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan ... vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 03.10.2017 tarihli ve 2015/7703 E., 2017/2477 K. sayılı ilamıyla, şimdilik diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, maaş hacizlerinin usulüne uygun sıra cetvelleri olmadığı, bu nedenle sıra cetvelindeki muvazaa iddiasına dayalı davalarda olduğu gibi ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu düşünülerek karar verilmesinin hatalı olduğu, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, salt davalıların birbirlerini tanımakta olmalarının muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.