Esas No: 2021/10645
Karar No: 2022/6506
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/10645 Esas 2022/6506 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/10645 E. , 2022/6506 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Esasen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.12.2012 tarih, 2012/6-1246 Esas ve 2012/1853 Karar ve 28.11.2017 tarih, 2014/13-486 Esas ve 2017/497 Karar sayılı kararlarına göre de, özel beceriyle işlenen fiilin elde veya üstte taşınan eşyaya yönelik olması gerekir.
Dairemizin görüşüne gelince;
Öncelikle, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b maddesinde yapılan düzenlemeyle, (yargılama konusu fiiller bağlamında) nitelikli hâlin kapsamı genişletildiği düşünülmektedir.
Zira, 765 sayılı TCK döneminde, yalnızca hırsızlık suçunun yankesicilik suretiyle işlenmesi (m. 492/7) ve şahsi çeviklik sayesinde bertaraf edilebilen maniaları kaldırarak veya aşarak işlenmesi (m.493/1)... hâli ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmişti. Bu sebeple, kapkaç suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında veya diğer özel beceri hâllerinde hırsızlık suçunun basit şeklinin işlendiği kabul ediliyordu. (m. 491/ilk) Bu durum, suç ve cezada orantılılık ve hakkaniyet ilkeleri açısından eleştiriliyordu.
Bu sebeple 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinin ikinci fıkrasında;
'Suçun; a)... b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, ... h)... İşlenmesi hâlinde, ... hapis cezasına hükmolunur...' denilmek suretiyle, tartışılan konu bağlamında nitelikli hâllerin kapsamı genişletilmiştir.
Madde gerekçesinin ilgili bölümünde bu durum şu şekilde açıklanmıştır:
"Fıkranın (b) bendinde, hırsızlığın elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel bir beceriyle işlenmesi hâli öngörülmüştür. Yankesicilik veya kişisel çeviklik ile işlenen hırsızlık hâlleri bendin kapsamına girdiği gibi bir hayvanı alıştırmak suretiyle ve ondan yararlanılarak işlenen fiiller hakkında da bu bendin uygulanması sağlanmıştır. Bunun gibi, yolda giden bir kimsenin çantasını kapıp kaçmak suretiyle işlenen hırsızlık da bu bent kapsamında mütalaa edilmiştir..."
Yankesiciliğin özel bir beceri gerektirdiğinde, ancak; "özel beceri" kavramının "yankesicilik" kavramından daha geniş bir anlam içerdiğinde de, kimsenin kuşkusu bulunmasa gerekir. Nitekim, uygulamacı ve akademisyenlerin tamamı, polisiye tabirle "tırnakçılık", "muslukçuluk" veya yargılama konusu olan "pislikçilik" suretiyle işlenen hırsızlık suçlarında, özel bir becerinin bulunduğunu kabul etmektedir.
Dairemize göre, 765 sayılı TCK'da bulunmayan kapkaç suretiyle hırsızlığın 5237 sayılı TCK'nın 142/2-b maddesinde nitelikli hâl olarak düzenlenmesi ve "yankesicilik" kavramı yerine "özel beceri" kavramının tercih edilmesi kapsamın genişletildiğinin en önemli kanıtlarıdır.
TCK'nın 142/2-b maddesinde, kapkaç suretiyle hırsızlık ve özel beceriyle hırsızlık fiilleri, "ya da" sözcüğüyle (ayıracıyla) birbirinden ayrıldığından hırsızlık suçunun özel beceriyle işlenmesi hâlinde, ayrıca suç konusu şeyin elde veya üstte taşınan eşya olması gerekmez.
Hırsızlık suçunun varlığından söz edebilmek için, zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malın bulunduğu yerden alınması gerekir. (m.141/1).
Öte yandan kanun koyucu hırsızlık suçunun bir kısım nitelikli hâllerini, suça konu taşınır malın aidiyeti, vasfı veya bulunduğu yere göre belirlemiş, ancak metnin yazımında standart bir format kullanmak suretiyle karmaşanın önüne geçmek istemiştir.
Örneğin; kanun koyucu, TCK'nın 142. maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendinde (eski 142/1-b), "Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında" demek suretiyle eşyanın kilit altına alınmış olmasını ya da bina veya eklentileri içinde bulunmak suretiyle muhafaza altına alınmış olması hâllerini nitelikli hâl olarak kabul etmiştir.
"'ya da" ayıracı nedeniyle, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınan eşya kilitlenmemiş de olsa, Yargıtay'ımız oybirliğiyle bu bentteki nitelikli hâlin varlığını kabul etmektedir.
Aynı şekilde, TCK'nın 142. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında" demek suretiyle, 'ya da' ayıracından önce bulunduğu yeri, sonrasında ise eşyanın kamu yararına veya kamu hizmetine tahsis edilmiş olmasını kanun koyucu iki ayrı nitelikli hâl olarak kabul etmiştir.
"ya da" ayıracı nedeniyle, hırsızlık suçuna konu olan ve kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen bir eşya (söz gelimi rögar kapağı, sokak lambası ve benzeri), bulunduğu sokaktan yani kamu kurum ve kuruluşu dışından çalındığı taktirde, uygulamacı ve akademisyenlerin tamamı, bu bentteki nitelikli hâlin varlığını kabul etmektedir.
Buna mukabil, 142. maddenin 2. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen iki ayrı nitelikli hâl "ya da" ayıracıyla ayrılmasına rağmen özel beceriye ek koşul olarak çalınan şeyin mutlaka elde veya üstte taşınan eşya olması koşulunun aranması, dil bilgisi kurallarına aykırı olduğu gibi yukarıda özetlenen yorum ve uygulamalarla tam anlamıyla bir çelişki oluşturmaktadır.
Bu sebeple hırsızlık suçu özel beceriyle işlenmişse, TCK'nın 142/2-b maddesinde düzenlenen nitelikli hâl söz konusudur. Diğer bir ifadeyle; madde, fıkra ve bent metni ile gerekçesine göre, hırsızlık suçunun özel beceriyle işlenmesi hâlinde, suç konusu eşyanın elde veya üstte taşınan eşya olup olmamasının önemi yoktur.
Sonuç olarak; yabancı uyruklu olan sanık ...'in, olay günü Mezitli İlçesi Viranşehir Mahallesinde bulunan müştekiye ait Dizayn Tesisat isimli işyerinin önüne gittiği, işyeri önünde bulunan müştekiye 200.00 TL parayı göstererek Türkçe "bozuk, bozuk" şeklinde söylemesi üzerine müştekinin parayı bozmak için cebinde bulunan 1.500,00 TL parayı çıkardığı, bu sırada sanığın "bu değil, bu değil" diyerek müştekinin elindeki tüm paraları aniden aldığı, müştekinin bu durama kızarak kısa bir süre sonra sanığın elindeki paraları geri alarak sanığa ait 200.00 TL'yi geri verdiği, sanığın daha sonra olay yerinden uzaklaştığı, bu sırada müştekinin kendisine ait olan paranın 300.00 TL'sinin sanık tarafından alındığını fark ettiği bu suretle sanığın üzerine atılı elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle hırsızlık suçunu işlediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin hukuki nitelendirmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, verilen mahkumiyet hükmünde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 26.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.