Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16399
Karar No: 2016/526
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16399 Esas 2016/526 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/16399 E.  ,  2016/526 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacılar vekili, davacıların murisi ....."nun 10.02.2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin ortağı olduğu .... inşaat yapı elemanları ......."ndeki hissesinden doğan SGK ve vergi borçları olduğunu, babalarının böyle bir şirkette hissedar olduğunu ve borçları olduğunu bilmediklerini, murisin ölüm tarihinde terekesinin açıkca borca batık olduğunu ileri sürerek terekenin reddedildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, terekenin borca batıklığı nedenine dayanan mirasın hükmen reddi sebebiyle menfi tespite ilişkindir. (TMK M.605/2)
    Murisin ölümü ile, tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden murisin ..... ortaklarından olduğu anlaşılmaktadır. Borcun, murisin şahsi borcu değil, ortağı ve temsilcisi olduğu şirketin sigorta primlerinden kaynaklanan borcudur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Kanunla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Aynı kanuna 25.05.1995 tarihli 4108 sayılı Kanunla ilave edilen mükerrer 35. madde hükmüne göre de tüzel kişilerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi malvarlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
    Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince murisin; "ortağı" ve "temsilcisi" olduğu şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak "koyduğu sermaye hissesi oranında" doğrudan doğruya; "temsilcisi" olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Bu itibarla mahkemece uzman bilirkişi veya bilirkişiler eliyle murisin, "ortağı" ve "yasal temsilcisi" olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme
    yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi, amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise bu halde davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, aksi halde murisin ölüm tarihi itibariyle tespit edilen terekesinin aktifinin borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi