Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/160 Esas 2014/1274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/160
Karar No: 2014/1274
Karar Tarihi: 04.03.2014

Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/160 Esas 2014/1274 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık Uğur, mağdur Ahmet'e yönelik kasten yaralama suçundan suçlu bulunmuş ve ceza almıştır. Ancak, sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs olup olmadığı tartışılmıştır. Suçta kullanılan aletin cinsi, kullanılış şekli, isabet eden bölge, darbe adedi ve şiddeti, hedef seçme olanağının bulunup bulunmadığı, mağdurdaki yaraların yerleri ve özellikleri, sanığın kendiliğinden mi yoksa engel bir nedenden dolayı mı eylemine son verdiği gibi ölçütlere göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve sanık hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği açıklanmıştır. Öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulmaması yasaya aykırı bulunmuş ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, CMUK'nun 326. maddesi kararda yer almaktadır.
1. Ceza Dairesi         2014/160 E.  ,  2014/1274 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 1 - 2013/91622
    MAHKEMESİ : Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 16/01/2013, 2012/104 (E) ve 2013/6 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Uğur"un, mağdur Ahmet"e yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunmaya, haksız tahrik bulunduğuna, teşdiden ceza tayininin yersizliğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya ertelenmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Bir olayda sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs mü yoksa kasten yaralama mı olduğunun kabulü için, suçta kullanılan aletin cinsi, kullanılış şekli, isabet eden bölge, darbe adedi ve şiddeti, hedef seçme olanağının bulunup bulunmadığı, mağdurdaki yaraların yerleri ve özellikleri, sanığın kendiliğinden mi yoksa engel bir nedenden dolayı mı eylemine son verdiği gibi ölçütlere bakılması gerekir.Olayımızda da, sanığın, mağduru boyunda 2 cm.lik hematom, sağ koltuk altında 1,5 cm genişliğinde 7-8 cm. derinlikte kesici delici alet yarası, göğüs ön duvarında ortada 2 cm.lik kesici delici alet yarası, takiben 10 cm. derinliğinde yatay planda giden adaleleri kesen delici alet yarası, sağ torako lomber bölgede 2 cm. boyunda raddi kesi, sol ön kol 1/3 kısımda 1,5 cm. lik kesi oluşturacak şekilde beş bıçak darbesiyle yaralayarak hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği, sol ön koldaki yaralanmasının uzuv zaafı niteliğinde olduğu anlaşılmakla; yukarıda belirtilen kriterlerden suçta kullanılan aletin cinsi, hedef alınan vücut bölgesi, darbe sayısı, yaraların yerleri ve derinlikleri dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve sanık hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle CMUK.nun 326. maddesi uyarınca ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 04/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.