14. Hukuk Dairesi 2015/12582 E. , 2016/520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve eski hale iadesi, karşı dava ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 10.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 19.01.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Av. ...... ile karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl dava elatmanın önlenmesi ve eski hale iade, karşı dava TMK"nın 725. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 2741 ada 27 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ortak sınır dışında tecavüzde bulunduğunu belirterek elatmasının önlenmesini, tesis edilen duvar vs. gibi imara aykırılıkların eski orijinal haline getirilmek suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın eski eser niteliğinde olmasından dolayı yetkili kurullardan izin alınmaksızın inşaat yapılmasının olanaksız olduğunu, asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava ile de TMK"nın 725. maddesine göre davacı taşınmazına taşan kısım için müvekkili lehine irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin müvekkili adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, asıl davanın kabulüne, davalının elatmasının önlenmesine ve duvarın yıkılmasına karar verilmiş ise de hüküm sonucunda tecavüzlü alan gösterilmediği gibi bilirkişi raporuna atıf da yapılmamış olduğundan bu eksiklik hükmün infazında tereddüte neden olacağından doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun iki numaralı bendinin kaldırılarak yerine "Dava konusu .... İli, .... İlçesi, .... Mahallesi 2741 ada 27 parsel sayılı taşınmaza davalı-karşı davacının 27.06.2013 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 0,85 m2"lik kısma elatmasının önlenmesine, tecavüzlü duvarın yıkılmasına, bilirkişi kurulu raporunun kararın eki sayılmasına" cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.