18. Ceza Dairesi 2016/2469 E. , 2018/9457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; mağdur ...’in soruşturma aşamasında alınan beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını ifade ettiği anlaşıldığından, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
1-) Sanık hakkında mağdur ...’e karşı hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik sanık ..."in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-) Sanık hakkında mağdur ...’e karşı hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Mağdur ifadeleri ile dosya içeriğiyle uyumlu Mahkeme kabulüne göre, sanığın, yargılamaya konu eylemlerini, aynı olay ve zaman dilimi içerisinde ve aynı suç işleme kararı kapsamında, mağdurları hedef alarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 265/1. maddesi uyarınca tek mahkumiyet hükmü kurulup, TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca cezanın artırılması gerektiği gözetilmeden, görevi yaptırmamak için direnme ve tehdit suçlarından yazılı şekilde ayrı ayrı hükümler kurulması,
b-) Kabule göre de; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.