11. Ceza Dairesi 2017/5463 E. , 2017/8195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanığın katılan adına bilgi ve rızası dışında suça konu 23.03.2010 vade tarihli 5000 TL bedelli bonoyu düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu bononun mahkemece huzurda incelenmediği, katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında sanık ile ağabeyi ... ve kendisi arasında bono alışverişine konu bir ticari ilişki olduğunu, kendisinin kefil olarak imzaladığı 6 adet 1000 TL bedelli bononun bu ilişkiye istinaden sanığa verildiğini kabul etmekle birlikte, suça konu bonoyu kendisinin düzenlemediğini beyan ettiği, ancak kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bu kez 7 adet bononun ağabeyi tarafından sanığa verildiğini, kendisinin yalnızca kefil olarak imza attığını söylediği; sanığın ise soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, katılanın büyükbaş hayvan alım satımından kaynaklanan borcuna istinaden kendisine 6 adet 1000 TL değerinde bono ile birlikte suça konu bonoyu da verdiğini, bononun katılan tarafından kendisinin önünde imzalandığını, nerede ve ne zaman imzalandığını hatırlamadığını bildirdirmesine karşın, 10.01.2014 tarihli sorgusunda bu kez bonoyu 2010 yılının Ocak-Şubat aylarında katılana ait kasap dükkanında teslim aldığını, kendisi işyerine geldiğinde bononun hazır olduğunu, imzanın önünde atılmadığını bildirdiği, taraflar arasındaki ticari ilişki konusunda bilgi sahibi olan ve soruşturma aşamasında beyanına başvurulan ...‘in mahkemece tanık olarak dinlenilmediği, 04.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda yalnızca bono üzerindeki keşideci imzasının sanık ya da katılana ait olup olmadığı yönünde bir inceleme yapıldığı, buna karşın bono üzerindeki yazılara dair herhangi bir tespitte bulunulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu‘nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, (bono üzerinde keşide tarihinin bulunmadığı) unsurların eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu bononun duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve belge aslının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulmasından sonra, sanık ve katılanın yeniden beyanları alınarak ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, katılanın ağabeyi ...‘in taraflar arasındaki ticari ilişki ve bono alışverişi hususunda tanık olarak beyanına başvurulması, sanık, katılan ve ...‘in suç tarihinden önceki dönemlere ait olmak üzere, resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri ile huzurda alınan imza ve yazı örnekleri, suça konu bono ile birlikte gönderilerek, bono üzerindeki yazı, rakam ve imzaların adı geçenlerin eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı‘ndan rapor aldırılması ve bonoda keşide tarihinin bulunmadığı da gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.