15. Ceza Dairesi 2018/8095 E. , 2019/7003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/1, 62, 52, 53, 58.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü Dairemizin 22/06/2017 tarihli ilamı ile 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik ile suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla bozulmuş olup, mahal mahkemesi tarafından Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesinin ardından, sanık adına çıkartılan davetiyenin iade edildiği, katılan adına çıkartılan davetiyenin ise tebliğ edildiği ancak yasal süre içinde irtibat kurmadığından uzlaştırma işleminin yapılamadığına ilişkin uzlaştırma raporunun Mahkemeye sunulması sonrasında, sanığın mahkumiyetine karar verilerek, hükmün temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.";
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.";
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.";
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." ;
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." ;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." ;
Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapabileceği, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz veya yapılmaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak tebligat çıkarılması ve iade olması halinde MERNİS şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca tebliğ yapması gerektiği;
Somut olayda; uzlaştırma raporu ile taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanamadığından bahisle uzlaştırma işleminin gerçekleşmediği belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre, uzlaştırma işlemlerinin yapıldığı tarih itibariyle katılanın bilinen son adresinin ...; sanığın bilinen son adresinin ise... olduğu halde uzlaştırma için çıkartılan davetiyelerin, katılan ve sanığın bilinen son adresleri dışındaki adreslerine çıkartılmış olduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle taraflara uzlaştırmacı tarafından telefonla ulaşılmaya çalışılıp, ardından dosyada bilinen son adreslerine tebligat çıkartılıp, tebligat yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılması ve uzlaştırma işleminin usulüne uygun olarak tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin usulsüz ve eksik yapılan tebligat işlemlerine dayanılarak ve uzlaşmanın gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.