14. Ceza Dairesi Esas No: 2013/6024 Karar No: 2015/703 Karar Tarihi: 28.01.2015
Nitelikli cinsel saldırı - kasten yaralama - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/6024 Esas 2015/703 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2013/6024 E. , 2015/703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kasten yaralama HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinde bulunma hakkı olmadığından, vâki talebin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Sanığa isnat edilip TCK.nın 102/2. maddesinde düzenlenen eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun şikâyete tâbi olduğu ve suç tarihi olan 12.09.2006 tarihinden, şikâyetin gerçekleştiği 27.09.2010 gününe kadar TCK.nın 73/1. maddesinde öngörülen 6 aylık kanuni şikâyet süresinin geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkındaki kamu davasının şikâyet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine hükmolunması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca şikâyet yokluğu nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.01.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında nitelikli cinsel istismar suçuna ilişkin kurulan hükmün onanması düşüncesinde olduğumdan aşağıdaki bozma/düşme yönündeki çoğunluk görüşüne aşağıdaki açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. Sanık hakkında eşe karşı nitelikli cinsel istismar suçundan atılı suç şikâyete bağlı olmasına ve şikâyet bulunmamasına rağmen kamu davası açılmış, mahkemece yargılama yapılacak tüm deliller toplanmış suçun sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Şikâyet hakkından soruşturma süresince vazgeçilmiş ise suçun mağduru olayın alenileşmesini, detaylandırılmasını önlemek istemekle şüpheli de sanık sıfatıyla yargılamamakla itibar kaybına uğramamaktadır. Bu hususlara aykırı olarak kamu davası açılmış, şüpheli kamuoyu önünde sanık sıfatıyla bir suçlama ile itham edilmiş ise masum olduğunu kanıtlama imkânından mahrum edilmemelidir. Nitekim kovuşturma sürecinde şikâyetten vazgeçme halinde TCK.nın 73/6. maddesi, yine CMK.nın 231/6-c son cümlesindeki düzenlemeler AİHS 6. maddesi kapsamında ""masumiyet karinesi"" ilkesi göz önüne alınarak yapılmıştır. Somut olaya baktığımızda; yargılama sonucunda tüm delillerin toplanıp tartışılarak hakkında beraat kararı verilen sanık aklanmış, suçu işlemediği anlaşılmıştır. Bu aşamadan sonra şikâyet yokluğundan düşme kararı verilmesi sanık üzerindeki kuşkuyu kaldırmamaktadır. Tüm bu gerekçeler, Anayasa"nın 90/5 AİHS 6. maddeleri göz önüne alınarak yerel mahkeme kararının onanması düşüncesindeyim.