MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz 73 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşmuş olup, ifraz beyannamesine göre 1.620,26 m2 nin de yola terk edilmiş olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın imar parseli olarak kabul edilmesi gerektiği ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda düzenleme ortaklık payı düşülmeden belirlenmiş olan 250,00 TL m2 birim bedeli üzerinden davalı payının karşılığına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde m2 birim bedelinden düzenleme ortaklık payı düşülerek sonuç itibariyle az bedele hükmedilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın 17.04.2018 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre 2288 ada 1 ve 2187 ada 4 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığı anlaşılmış olup, bu parsellerin tapu kayıtları dosyasına getirtilip, infazı mümkün kılacak şekilde oluşan yeni parseller üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Kabule göre;
a) Dava konusu taşınmazdaki davalı payının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde infazı zorlaştırıcı hüküm kurulması,
b)İlk karar ile ödenmesine hükmedilen 19.946,99 TL kamulaştırma bedeline 17.09.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 31.01.2014 tarihine, bozma sonrası ödenmesine hükmedilen bedelden ilk karar ile ödenmesi hüküm altına alınmış olan bedelin ve nemalandırılacak bedelin mahsubu ile bulunan ve bloke edilmiş olan 100.089,00 TL kamulaştırma bedeline ise 17.09.2012 tarihinden ikinci karar tarihi olan 28.06.2018 tarihine kadar geçen süre için, yasal faiz yürütülmesine ve 100.089,00 TL bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekili ile davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.