11. Ceza Dairesi 2017/5049 E. , 2017/8185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 TCK"nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; adli emanete kayıtlı suça konu belgelerin akıbeti hakkında mahallinde bir karar verilmesi ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.11.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin sayın çoğunluğuyla aramızdaki uyuşmazlık sanıkta aynı anda ele geçtiği kabul edilen iki araçtaki ikiz sahte plakalar ile üzerinde fotoğraf değişikliği suretiyle sahteleştirilmiş sürücü belgesi, bir adet trafik tescil belgesi ile bir adet araç tescil belgesinin kül halinde tek suç mu yoksa bir suç işleme kararı ile değişik zamanlarda işlenmiş zincirleme suçu mu oluşturduğu hususundadır.
Sanık ...’ın .... Mah..... Cad. ....Apt. No: 21 .... adresindeki otoparkta .... plakalı gri renkli.... marka çalıntı araç bulundurduğu ihbarı üzerine olay mahallinde yapılan çalışmada söz konusu aracın ... adlı şahsa ait ... plakalı araç olduğu üzerindeki plakanın sahte olduğunun tespit edildiği bu sırada sanık ...’ın da evinden çıkarak aynı mahalledeki..... Sokak içerisindeki park halinde bulunan yine .... plakalı ikinci bir araca yönelmesi nedeniyle sanığın aynı plakanın ikizini oluşturduğunun anlaşılması üzerine sanık gözaltına alınarak yapılan üst aramasında üzerinde ... adına düzenlenmiş ve kendi fotoğrafı yapıştırılmış E-D sınıfı sürücü belgesi ve ... tarafından kiralanan.... Turizm Ticaret Ltd. Şti. isimli şirket adına düzenlenmiş ... plakaya bir adet trafik belgesi ve bir adet tescil belgesinin ele geçirildiği, araç üzerinde takılı bulunan ... plakanında mühürsüz olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece olayda aynı anda el konulan iki aracın söz konusu olması, araçlar üzerinde (... nolu) aynı numaralı sahte ikiz plakalar ile bir adet sahte trafik ve tescil belgesinin ve bir adet sahte sürücü belgesinin ele geçmesi nedeniyle zincirleme şekilde sahtecilik suçu işlendiği gerekçesi ile sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi gereğince ceza artırımı uygulanarak hüküm kurulmuştur.
Yüksek Dairece bir tanesinde mühür dolayısı ile iğfal kabiliyeti de bulunan iki adet ... nolu sahte plaka, fotoğraf değişikliği suretiyle aldatma kabiliyeti bulunan sahteleştirilmiş sürücü belgesi ve sahte trafik tescil belgesinin ele geçmiş olması ve sanığın bunları kullanması nedeniyle sanık hakkındaki zincirleme suç hükümleri de uygulanarak kurulan resmi belgede sahtecilik hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.2012 gün 2012/1445-2013/54 Esas ve Karar yine 24/09/2013 tarih, 2012/1506-2013/391 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere sahte resmi belgeyi düzenleyen ve kullanan kişinin aynı kişi olması durumunda sahte belgelerin belirlenemeyen bir tarihte düzenlenip zaman içerisinde kullanılması eyleminde hukuki kesinti oluşmadığı müddetçe, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla sahtecilik eylemi değil tek bir sahtecilik suçu oluşacağından 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır.
Sanıkta ele geçirilen ... nolu sahte ikiz plakalardan bir tanesi mühürsüz olup iğfal kabiliyeti bulunmamaktadır. Mühürlü olan ... nolu diğer plaka ile sanığın üzerinde ele geçen sahte trafik tescil belgeleri ve sahte sürücü belgesinin de farklı zamanlarda düzenlendiğine dair bir iddia ve tespit bulunmamaktadır. Bu durumda Dairemiz uygulamalarına göre belgelerin aynı anda düzenlendiğinin kabulü gerekmektedir. Aynı anda düzenlendiği kabul edilen sahte belgelerden dolayı salt kullanma eyleminin devam etmesi nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanamaz. Çünkü Dairemiz uygulamalarına göre de düzenleme tarihi belli olmayan sahte belgelerin kullanma eylemi devam ettiği için suç tarihi belgelerin yakalandığı zamana taşınmakta ve tek suç oluşturmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın bir araç çaldığının emniyet birimlerine ihbarda bulunulması üzerine çalıntı aracın bulunduğu yerde tedbir alındığı bu sürede sanığın ikametinden çıkarak aynı mahalde başka bir sokakta bulunan ve çalıntı olduğu iddia edilen araçla aynı plakalı başka bir araca yönelmesi üzerine sanığın aynı plakanın ikizini çıkarttığının tespit edildiği ve gözaltına alındığı, üzerinde ve araçlarda aynı anda yapılan aramalarda iğfal kabiliyeti bulunan bir adet sürücü belgesi yine iğfal kabiliyeti bulunan ... nolu plaka ve araca ait bir adet trafik belgesi ile bir adet tescil belgesinin ele geçirildiği anlaşılmıştır. Sanığın sahte ikiz plakalar, sahte sürücü belgesi, sahte trafik tescil belgesini farklı zamanlarda düzenlettiğine dair bir iddia ve tespit yapılmamıştır. Sanığın sahte ikiz plakaları sahte tescil belgelerini ve sahte sürücü belgesini sürekli kullanmaktan ibaret eyleminin yukarıda belirtilen Yargıtay Ceza Kurulu kararları ve Dairemizin benzer kararları doğrultusunda eylemler arasında hukuki ve fiili kesinti oluştuğuna dair bir tespit yapılamadığı için sanığın eyleminin tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğunun kabulü ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK"nın 61. maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.
Öte yandan Yüksek mahkemenin yerel mahkeme uygulamalarında hukuka uygunluk ve ceza adaleti olduğu kadar uygulama birliğinin sağlanmasını da gözetmesi gerekir. Aksi takdirde benzer eylemlere farklı cezaların verildiği gibi bir kanaatin oluşması ile karşı karşıya kalınmasına ve hukuka olan güvenin sarsılmasına sebebiyet verilebilir. Bu nedenlerle sanık hakkında TCK"nın 43 maddesi uygulanarak sanığa fazla ceza tayini nedeniyle hükmün bozulması ya da hükümdeki TCK"nın 43. maddesi ile artırılan cezanın çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kararı doğrudan onaması yönündeki görüşüne katılmadığımı saygıyla arz ederim.27.11.2017