Esas No: 2021/10781
Karar No: 2022/6511
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/10781 Esas 2022/6511 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/10781 E. , 2022/6511 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerde, eylemin birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirilmesinden dolayı yapılan ceza artırımında, maddenin 119/1-c yerine 43/1 olarak yazılması yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...’a 30.06.2016 tarihli ek kararın, bir başka suçtan cezaevinde bulunan sank ...’a, 30.06.2016 tarihli ek kararın tebliği sırasında, karar kendisine okunup anlatılmayarak 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine aykırı davranıldığının ve cezaevi idaresince yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının, bu nedenle yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu dikkate alınarak ek karara yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
Sanığın 27.06.2016 tarihli dilekçesinde sunduğu eski hale getirme ve temyiz talebi hakkında karar verme yetkisinin Yargıtay'ın ilgili dairesinin olduğu dikkate alındığında mahkemenin temyizin reddine ilişkin 30.06.2016 tarihli ekkararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, 7201 Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gereğine rağmen gerekçeli kararın sanığın son bilinen adresi olan MERNİS adresine usule aykırı olarak doğrudan 21/2'ye göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, sanığın temyizinin öğrenme üzerine süresi içinde verildiği kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 116/1, 119/1-c, 31/3. maddelerine uyan konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımının, karar tarihi olan 14.04.2016 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.