16. Hukuk Dairesi 2015/15140 E. , 2017/6407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında...Mahallesi çalışma alanında bulunan (eski 51 ada 1) 369 ada 41 parsel sayılı taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik ve yüzölçüm hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, daha sonra imar uygulaması nedeniyle ifraz edilerek 625 ada 10 parsel sayılı 237 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz oluşmuştur. Davacı ... vekili, taşınmaz üzerinde 1966 yılından sonra yapılmış davacıya ait bina bulunduğu ve davacının zilyedliğinin 40 yılı aştığını ileri sürerek, taşınmazın malik hanesinin davacı adına miras payı oranında doldurulması istemiyle dava açmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda Hazineye karşı açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı Vakıf hakkında açılan davanın reddine, dava konusu 237 metrekare yüzölçümlü, 625 ada 10 parsel sayılı taşınmazın Silahtar ....Vakfı adına tespit ve tesciline, fundalık niteliğinin “arsa” olarak düzeltilmesine, tapu kaydının beyanlar hanesine; “üzerindeki tek katlı ev İsmail Yavaşoğlu mirasçılarına, iki katlı ev ... mirasçılarına aittir.” belirtmesinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmaz hakkında genel mahkemede görülen davanın işlemden kaldırılmış olması nedeniyle, kadastro tespitinin ... Vakfı adına yapılmış olduğu göz önünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; ek beyanname ile 27.12.1958 tarihinde taşınmaz ... Vakfı adına tespit edilmiş ise de daha sonra Komisyonca verilen 21.12.1959 tarihli kararla, tespitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı.... ile davalılar Vakıf İdaresi ve Hazine arasında görülmekte olan tescil davasına konu olduğu belirtilerek, taşınmazın malik ve yüzölçüm hanelerinin açık bırakılması karar verilmiştir. Taşınmazın ... Vakfı adına tespitine ilişkin Komisyon kararı tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava derdest olduğuna göre, sonradan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve işlemden kaldırılması malik hanesinin re"sen mahkemece belirlenmesi gerektiği hususunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca, malik hanesi açık olan taşınmazın kimin adına tescil edileceğinin 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi uyarınca mahkemece re"sen araştırma yapılarak belirlenmesi zorunludur.
Açıklanan nedenle mahkemece öncelikle, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davanın davacısı ...."ın, ölmüş ise mirasçılarının da davadan haberdar edilmesi suretiyle taraf koşulu sağlanmalı, bundan sonra aynı kadastro parselinden imar suretiyle ifraz edilen ve farklı dosyalarda malik hanesinin doldurulması istemiyle davalı olan 614 ada 3 ila 10, 622 ada 5, 6, 625 ada 5 ila 9, 11, 628 ada 1 ila 9, 13, 14, 15, 639 ada 24 parsel sayılı taşınmazların aynı kadastral parselin bölümleri olduğu göz önüne alınarak bu parseller ve varsa aynı parselden yukarıdaki şekilde ifraz ile oluşan taşınmazlara ait dava dosyalarının tümü 369 ada 41 sayılı taşınmazın tutanak aslının bulunduğu iş bu dosyada birleştirilerek taşınmazın tamamı, yani 369 ada 41 kadastro parseli yönünden gerçek hak sahibinin kim olduğu hususunda tarafların iddia ve savunmaları, sözü edilen işlemden kaldırma kararına konu davanın davacıları tarafından ileri sürülecek deliller de tartışılıp değerlendirilerek ve re"sen araştırma yapılmak suretiyle taşınmazların malik haneleri doldurulmalı ve yüzölçümleri belirtilerek tescile karar verilmelidir. Yapılacak araştırma sonunda davacı ..."ın ileri sürdüğü zilyetliğin kadastro tespitinden öncesine mi ilişkin olduğu, yoksa kadastro tespitinden sonraki bir tarihte mi başladığı açıkça belirlenerek kadastro tespitinden sonra doğan haklar yönünden Kadastro Mahkemesinin görevli olmayacağı göz önüne alınıp, kadastro tespit tarihi itibariyle gerçek hak sahibi adına tescile karar verilmesi ve sonraya ilişkin hak talep edenler yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği nazara alınmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.