
Esas No: 2010/4143
Karar No: 2010/4764
Karar Tarihi: 14.10.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4143 Esas 2010/4764 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kemaliye Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2009 gün ve 62/42 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras bırakan ... Özgünaydın’dan intikal eden 127 ada 5 parselin davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kadastro çalışmalarının ortak miras bırakanları-amcası ...’in ölümünden sonra yapıldığını, uyuşmazlık konusu taşınmazın davacının rızası ve isteği doğrultusunda adına tesbit edildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, niza konusu taşınmazın taksimen davalıya bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parsel, ahşap ev ve bahçe vasıflı 184,56 m2 yüzölçümüyle senetsizden yirmi yılı aşkın zilyetliği nedeniyle 20.8.2007 tarihinde davalı adına tesbitle, itirazsız 28.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir.
Tarafların yakın miras bırakanları ...1990 yılında ölmüş, geriye davacı-karısı ile kendinden önce ölen kardeşleri ... ve ...’in evlatları davalı ve müşterekleri kalmıştır. Davacı, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin sağlığında kocası ... tarafından yaptırıldığını belirterek, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ise, tüm mirasçılar olarak niza konusu taşınmazın adına tesbiti hususunda mutabık kaldıklarını, tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve bir kısım taraf tanıklarının niza konusu taşınmazın davacının kayınpederi-davalının dedesi ...’dan intikal ettiğini, üzerinde bulunan evin ise davacının kocası-davalının amcası ... tarafından yapıldığını, çocuğu bulunmayan miras bırakan ...’in sağlığında nizalı taşınmazın ölümünden sonra davalıya bırakılmasını arzu ettiğini açıklamaları üzerine, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın dip miras bırakan ...’dan intikal ettiği tartışmasızdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; tarafların dip miras bırakanları ...’ın mirasçılık belgesinin getirtilerek dosya arasına alınması, ondan sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak, iddia ve savunma çerçevesinde tarafların liste halinde sundukları ve dinlenilmesinden vazgeçilmeyen tüm tanıklar ile yöntemine uygun şekilde belirlenecek yerel bilirkişilerin HUMK. nun 258. maddesi gereğince çağrılmaları ve aynı kanunun 259. maddesi uyarınca dinlenilmeleri, tarafların dip miras bırakanları ...’den intikal ettiği saptanan uyuşmazlık konusu taşınmazın tüm mirasçılar tarafından bir araya gelinerek taksim edilip edilmediği, edilmişse hangi tarihte ve kime bırakıldığı, diğer mirasçılara hangi taşınmazların özgülendiği veya taksimin ne şekilde yapıldığı hususlarının sorulup belirlenmesi, tüm taraf delillerinin toplanılması ve değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. Dava konusu taşınmazın miras bırakanlarından intikalen ve taksimen davacıya veya davalıya bırakıldığının kanıtlanamaması halinde ise, davacının da miras payı olduğunun gözönünde tutulması gerekir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.