18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/923 Karar No: 2014/4132 Karar Tarihi: 06.03.2013
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/923 Esas 2014/4132 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davasında, tapuda hissedarlar Ahmet çocukları Mehmet, Servet ile Musa oğlu Kemal ve Musa'ya kayyım atanması istenmiş ancak mahkeme talebi kabul etmiştir. Ancak Yargıtay kararında, daha önce ifraz edilmiş bir taşınmazın bir bölümünün Maliye Hazinesi adına tescil edildiği ve diğer bölümünde İstanbul Defterdarı'nın Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesine göre yönetim kayyımı atandığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği vurgulanmıştır. Bu kanun maddesi yönetim kayyımlığının kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona ereceği belirtilmektedir. Yargıtay kararında bu nedenle davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
18. Hukuk Dairesi 2014/923 E. , 2014/4132 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2012 NUMARASI : 2012/522-2012/795
Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım adayı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde açılan ortaklığın giderilmesi davasında tapuda hissedarlar Ahmet çocukları Mehmet, Servet ile Musa oğlu Kemal ve Musa"ya kayyım atanması için süre verildiği belirtilerek adı geçenlere kayyım atanması istenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; daha önce 8.. parsel numaralı taşınmaz iken ifraz suretiyle 17.. ve 17.. parsel numarası alan taşınmazlardan 17.. parselin Maliye Hazinesi adına hükmen tescil edildiği 17.. parselin ise en son imar uygulaması ile 70.. ada .. parsel numarasını aldığı ve Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006-113-301 sayılı dosyasında yukarıda isimleri sayılan 1712 (eski 8.. parsel) parsel maliklerine İstanbul Defterdarı"nın Türk Medeni Kanunu"nun 427. maddesine göre yönetim kayyımı atandığı anlaşılmaktadır. Aynı yasanın 477/2. maddesine göre yönetim kayyımlığı, kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasıyla sona erer. Davaya konu tapu maliklerine kayyım atanmış bulunmasına ve yasada belirtilen sona erme koşullarının da gerçekleşmemesine göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.