1. Hukuk Dairesi 2017/1844 E. , 2017/2130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’in maliki olduğu 1475 parsel sayılı taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ölünceye kadar bakma akti ile davalı yeğenine temlik ettiğini, temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ve miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın kendisini 6 aylıkken evlat edinerek büyüttüğünü, okuttuğunu, evlendirdiğini, fiilen maddi manevi kızı olduğunu, murisin bakım şartı ile taşınmazını bağışladığını, ölünceye kadar bakım aktini ihlal edecek hiçbir hareketinin olmadığını, ayrı yerlerde yaşasalar da irtibatlarının devam ettiğini, murisin mal kaçırma amacının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ Somut olaya yukarıdaki ilkeler uyarınca baktığımızda, davalının 6 aylıkken mirasbırakan tarafından sahiplenerek büyütüldüğü, okutulduğu, evlendirildiği, davacı tanık beyanlarına göre çevrede murisin kızı olarak bilindiği, evlendiğinde murisin evinden gelin olarak çıktığı, davalının öğretmen olup, ara tatillerinde ve yaz tatilinde murisin yanına geldiği, hastalandığında refakatçi olarak yanında bulunduğu; özellikle davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla ve miras payı oranı davacılardan daha fazla olması hasebiyle bu durumdan yararlanabilecek konumda olan davalı tanığı mirasbırakanın kardeşi Gönül’ün beyanından, davalının murisi hem annesi hem babası gibi bildiği, mirasbırakana yanında kalmasını teklif ettiği, hatta mesleğinden istifa edip birlikte yaşamayı düşündüğü, ancak mirasbırakanın kendi isteği ile ayrı yaşadığının anlaşıldığı, ölümüne kadar davalının bakım görevini yerine getirmediği iddiasıyla murisin bir dava açmadığı, tüm olgular birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın temlikteki amacının bakım olduğu ve davalı tarafından bakım borcunun da yerine getirildiğinin kabulü zorunludur. Öte yandan, bakılmadığı iddiası bakım alacaklısına ait bir hak olup mirasçılar tarafından ileri sürülmesine de yasal olanak yoktur. Tüm bu nedenlerle, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, dolayısıyla muvazaalı olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tarafların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.