2. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4560 Karar No: 2017/13717 Karar Tarihi: 18.12.2017
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/4560 Esas 2017/13717 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2017/4560 E. , 2017/13717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın suça konu yerden tahliyesi istemli olarak mülk sahibi tarafından sanığa karşı açılan İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2008/14 Esas sayılı tahliye davasına ilişkin dava dosyanın dosya arasına getirtilen onaylı örneği ve dosya içerisinde mevcut 03.04.2013 tarihli kolluk araştırma tutanağında, sanığın suça konu yeri suç tarihi ve öncesinde eniştesi ... ile birlikte işlettiklerinin belirtilmesi karşısında, kaçak tutanağına konu yerin suç tarihinde sanık tarafından işletildiği hususunda kuşku bulunmadığı anlaşılmakla, 10/06/2015 tarihli bozma ilamımız doğrultusunda; 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ve yargılama sırasında, kaçak elektrik miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmemiş olması da dikkate alınarak, suç tarihinde sanığın suça konu yerde kullandığı kaçak elektrik miktarının, dolayısıyla katılan kurumun gerçek zararının bilirkişi marifetiyle kesin olarak tespiti ile sanığa miktar da belirtilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergisiz gerçek zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve ‘Atılı suçun işlendiği iddia olunan işyerinin kendisine ait olduğunu söyleyen ve ifadesi hükme esas alınan bu nedenle hakkında mahkemece suç duyurusunda bulunulan sanığın eniştesi olan tanık ..."ye, 5271 sayılı CYY"nın 48. maddesi uyarınca kendisini ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikteki sorulara yanıt vermekten çekinme hakkı bulunduğunun önceden açıklanarak bildirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi’ şeklindeki 03.04.2012 tarihli bozma ilamımız da gözardı edilerek, usulüne uygun olmayan şekilde dinlendikten sonra vefat ettiği için tekrardan beyanı alınamayan tanığın 08.10.2008 tarihli beyanı hükme esas alınarak ve eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.